Müjgan HALİS
MujganHalistenHaberler.blogspot.com
Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı eski bir Ermeni köyü olan (Ermenice adı Paşvask) Tokaçlı Köyü’nün Paşaelmalı mezrasında bulunan kilise Yamaç ailesinin mülkiyetinde. Aileden Yılmaz Yamaç, 2012 yılından beri yaptığı başvurularda, kilisenin Kültür Bakanlığı tarafından bir an önce koruma altına alınmasını istiyor. Yamaç geçtiğimiz günlerde amacına ulaştı ve kilise hakkında koruma kararı çıktı. Ancak, karara rağmen, kilise hâlen ahır olarak kullanılıyor.
Köylülerin hayvanlarını koydukları ve zaman zaman ahır/samanlık olarak kullanılan Paşvavsk Kilisesi, büyük oranda tahrip olsa da eski ihtişamından çok da şey kaybetmiş değil. Kilisenin mülkiyetine sahip olan Paşaelmalı Köyü’nden Yılmaz Yamaç; 2012 yılında BİMER aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kurullar Dairesi Başkanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kurullar Şube Müdürlüğü dâhil beş ayrı merciye başvuru yaptı.
Kilesinin koruma altına alınmasını ve bakımının yapılmasını isteyen Yamaç’a ilk olarak 2013’ün Mart ayında yanıt geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun aldığı kararla, Paşaelmalı mezrasında 610 parselde olan kilisenin tesciline ilişkin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. Maddesi’nde belirtilen özellikleri taşıdığı belirtilerek, kanunun 7. Maddesi gereğince ‘taşınmaz kültür varlığı’ olarak tescil edildiği belirtildi. Yılmaz Yamaç’ın başvurularına son yanıt da, Kurullar Dairesi Başkanlığı’ndan 3 Ağustos’ta geldi. Gelen yanıtta kilisenin incelenerek gerekli işlemlerin yapılması istendi.
Aşiret reisinden satın alınmış
Kilisenin tescil edilmesine ve ‘kültür varlığı’ olarak kabul edilmesine rağmen, hâlen hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen Yamaç; tescil için karar alınmasının kendilerini aile olarak sevindirdiğini söyleyerek, “Biz başvuru yapana kadar Bakanlığın bu kiliseden haberi bile yoktu. Ancak, içinde hâlâ köylülerin hayvanları barınıyor” dedi. 1950 yılında Bitlis’in Mutki ilçesinden Tatvan Paşaelmalı’ya göç ettiklerini ve kilisenin tapusunu köyün ağası olan Reşit Ağa (Reşide Têre)’dan aldıklarını anlatan Yamaç; “Reşit Ağa aşiret reisi olduğu için, devlet tarafından o dönem Hamidiye Alayları’na komutan olarak seçilmiş. Daha sonra da Ermenilerin mallarını sahiplenmiş. O dönem köyde ağaya ait zindanlar bile varmış” diye konuştu.
Turistler biliyor, Bakanlık bilmiyor
Köyün 1990’larda koruculuk dayatması nedeniyle boşaltıldığını, kendilerinin de koruculuğu reddettikleri için İstanbul’a yerleştiklerini söyleyen Yamaç, kiliseyle ilgili şunları anlatıyor: “Köyümüzde şu anda çoğu yaşlılardan oluşan 30 hane var. Çocukluğumuz o kilisede geçti. Bütün oyunlarımızı orada oynardık. İçinde çok uzun bir tünel olduğunu hatırlıyorum. Şimdi, yazları köyümüze gittiğimizde, Avrupa’dan gelen turistlerin kiliseye büyük ilgi gösterdiğini görüyorum. Ancak, haklı olarak tepki gösteriyorlar ve bize ‘Siz camilerinize hayvan koyuyor musunuz’ diye soruyorlar. Ben kilisenin tapusunu Ermenilere devretmeye hazırım, bu kadar güzel bir eser heba olmasın.”