Yaşasın 1 Mayıs!

[ A+ ] /[ A- ]

1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı 32 yıl aradan sonra, Taksim’de, “devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların” kol kola birlikteliğiyle coşkulu bir şekilde kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs kutlamaları, görmeye alışık olduğumuz çatışma görüntülerinden uzaktı. 1 Mayıs, sonunda, alanların polislere değil emekçilere açıldığı, insanların korkudan evlerine hapsolduğu bir gün olmaktan çıkıp onların kabuklarından sıyrılmalarına vesile olacak bir bayrama dönüştü.

İstanbullular ve Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a akanlar, sabahın erken saatlerinden itibaren Taksim’e üç koldan yürüyecek olan kortejlerde yerlerini almaya başlamışlardı. İşçisi, öğrencisi, yaşlısı, genci, engellisi, kadını, erkeği, lezbiyeni, geyi, transeksüeli kısacası ülkenin tüm ezilenleri, sömürülenleri ellerinde bayraklar, flamalar, pankartlarla büyük bir heyecan ve sabırsızlık içinde 1 Mayıs alanını ‘istila’ etmeye gidiyordu. Geçtiğimiz yıllarda sergilenen kararlı direnişin sonucunda artık meydanı açmak zorunda kalan hükümete ve bunu hazmedemeyen faşistlere inat 1 Mayıs gerçek bir işçi bayramı niteliğinde, şenlik havasında, kitlesel bir biçimde kutlandı.

1 Mayıs günü oradaki şenlik havasını görüp de ‘neden bunca yıl engellendi?’ sorusu insanların aklına gelmiyor değil. Neden bunca yıl 1 Mayıslar hep polislerin, bayramlarını kutlamak isteyen emekçilere uyguladığı orantısız güç görüntüleriyle hafızalara kazındı? Demokratik görünmeye çalışan AKP hükümeti bu işten de kendine pay çıkaracak şekilde yararlanmasını bildi. Özelleştirmelerle veya kriz bahanesiyle işten atılan, güvencesiz ve örgütsüz çalışmaya zorlanan emekçiler artık hükümetin gerçek yüzünü çok iyi öğrendiler, öyle ki hükümet işbirlikçilerini o meydanda konuşturmayan yine onlardı. Taksim Meydanı için verilen mücadele göz ardı edilemez. Artık herkes biliyor ki Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs hükümetin ya da devletin bir lütfu değil devrimci ve emekçilerin kararlı mücadelesinin kazanımıdır.

Gelecek 1 Mayıslar‘ın halkın korkutulduğu günler olmaktan çıkıp, polislerin olmadığı alanlarda, özgürce kutlanan, sloganlar atılan, türküler ve marşlar eşliğinde halayların çekildiği bir düğün havasında geçeceğine inanıyoruz. 1 Mayıs mücadelenin değerini hepimize bir kez daha hatırlatmıştır. Sömürüye ve ayrımcılığa karşı sesimiz artık daha gür çıkacaktır.

Bu sese kulak verin!

Toplumun refahı ve halkların kardeşliği adına güvenceli iş, eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet talebimiz sonuna kadar sürecektir.

Yaşasın 1 Mayıs!

Nor Zartonk