2013 yılından beri yeni yönetmelik yayınlanmadığı için yapılamayan azınlık vakıfları seçimleri yargı sürecinde. Hatırlanacağı gibi 2013 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü yürürlükte olan yönetmeliği, yenisini yayınlayacağı gerekçesiyle iptal etmiş ancak yeni yönetmelik bir türlü yayınlanmamıştı. VGM önceki yıl ise vakıflara boşalan yönetim kurulu üyeliklerine atama yoluyla yeni üye getirebilmenin yolunu açan bir genelge yayınlamıştı. Seçme ve seçilme hakkının engellediği gerekçesiyle tepki çeken bu yönetmelik ışığında bazı Ermeni vakıfları yönetim kurullarına atamalar gerçekleştirmişti. Ancak Ermeni toplumu içindeki sivil inisiyatifler seçim hakkı için çaba göstermeye devam ediyor.
Avukat Sebuh Aslangil ve Arno Kalaycı, Toplum Girişimi inisiyatifinden iki kişiyi temsilen 2020 yılının Ekim ayında VGM’ye karşı dava açtı. Ancak Ankara 8. İdare Mahkemesi, geçtiğimiz haftalarda verdiği kararla, davanın adli yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davayı reddetti. Avukatlar, bu karara itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurdu.
Sebuh Aslangil gelişmeler hakkında Agos’a bilgi verdi.
Hatırlanacağı üzere kimi Ermeni toplumu üyeleri de semtlerindeki vakıflara, seçim yapılması amacıyla vatandaş olarak dilekçe vermişlerdi. Aslangil, sadece Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi Vakfı’nın dilekçeye yanıt verdiğini söyledi. Aslangil kilise vakfından, seçim yönetmeliğinin bulunmadığı ve bu nedenle seçim yapılamayacağı için VGM’ye başvurulmayacağı yanıtını aldıklarını söyledi.
Aslangil şöyle konuştu: “Seçme ve seçilme hakkına dayanarak kişiler vakıflara başvurdu fakat vakıflar VGM’nin yanıtını gerekçe göstererek talebe olumlu cevap vermedi. Bu nedenle biz de VGM’ye Müdürlüğün belirleyeceği tarihte seçim yapılmasını istiyoruz’ şeklinde talepte bulunduk. VGM buna olumsuz cevap verdi, hep olduğu gibi yönetmeliğin olmadığını söylediler. Seçim yerine atama usulü düzenlemeler yapıyoruz idare edin’ şeklinde bir yanıt verdiler. Bu cevaba istinaden dava açtık.”
Görevsizlik kararı
Aslangil, şöyle devam etti: “Davanın reddine karar verildi, davanın, idare mahkemesinde değil asliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı çıktı. Biz de davayı istinaf mahkemesinde temyize götürdük.”
Aslangil görevsizlik kararının hukuki olmadığını söylüyor: “Bu davaya idare mahkemesi bakar, Asliye mahkemesinin bakacağı bir durum yok. Vakıflar yasasına göre cemaat vakıfları, seçilecek yönetim kurullarıyla idare edilir. Buna rağmen seçim yapılmıyor. Yasaya aykırılık var. Aykırılığı VGM yapıyor çünkü yönetmelik çıkarması gerekiyor. Yönetmeliği iptal ettiler ve yenisini çıkarmadılar.”
VGM’nin çıkardığı atama genel bölgesine ilişkin de dava açtıklarını söyleyen Sebuh Aslangil, Ankara İdare Mahkemesi’nden bu konuda herhangi bir karar çıkmadığını ancak yakın zamanda cevap almayı beklediklerini söyledi.
Bir diğer azınlık toplumunun üyeleri tarafından da, seçimlerin yapılması için girişimde bulunulmaması üzerine bir vakıf aleyhine dava açıldığını hatırlatan Aslangil, bu kez de asliye mahkemesinden, davaya idare mahkemesinin bakması gerektiği yanıtını çıktığını belirterek “Karar süreci bilerek uzatılıyor” dedi.
Aslangil, seçim yönetmeliğinin çıkmaması için ortada hiçbir neden olmadığını vurguladı.
Seçme ve seçilme hakkı ihlali
Aslangil’le birlikte davayı yürüten Nor Zartonk üyesi ve avukat Arno Kalaycı ise, “Sekiz yıldır yönetmeliğin keyfi olarak çıkartılmaması gerek müvekkillerimizin gerekse bütün azınlık toplumlarının din ve inanç özgürlüğü ile seçme ve seçilme haklarını ihlal ediyor” dedi.
Kalaycı, vakıf yönetim kurulu seçimleri yönetmelik eksikliği nedeniyle yapılamadığından davada idare mahkemesinin görevli olması gerektiğini kaydetti. Ermeni toplumunun seçimlerin yapılması için yeterince ses çıkarmadığını ifade eden Kalaycı, vakıfların da ses çıkarması gerektiği görüşünde:
“Azınlıklara ait cemaat vakıflar, diğer vakıf türlerinden farklı olarak kendine özgü bir özelliğe sahip. Ermeniler ve diğer azınlık toplumlarının iç organizasyonunun önemli bir parçası olan bu vakıflar, geçmişten bu yana bu toplumlarının dini, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılarken, toplum mensuplarının da bu iç organizasyona, yani topluma özgü yaşama aktif bir şekilde katılmasını, bu kültürün, müşterek yaşamın bir parçası olmasını sağlıyor. Vakıf yöneticilerinin seçimle belirlenmesi son 20-30 yılın meselesi değil. Azınlık toplumlarının geliştirdiği demokrasi kültürünün bir sonucu olarak Osmanlı döneminden bu yana bütün kurumlarımızın yöneticileri seçimle belirleniyor. Sekiz yıldır yönetmeliğin yakında çıkacağı söyleniyor fakat çıkmıyor, neden? Hangi irade duruyor bunun önünde? Sekiz yıldan daha uzun süredir seçim yapılmayan vakıflar mevcut. İdare diyor ki, “Genelge çıkardık, mevcut yönetim kurulu üyeleri kendi eksik üyelerini tamamlasın’ Idarenin böyle bir genelge çıkartma görev ve yetkisi olmadığı gibi, azınlık toplumları da meşruiyetini yitirmiş vakıf yöneticilerinin iradesine muhtaç değil. Kaldı ki içlerinde birçokları uzun yıllardır görev. de olmanın verdiği yorgunluktan şikayet ediyor, artık haklı olarak görevi bırakmak istiyor. En çok onların bu duruma itiraz etmesi gerekiyor. Ruhani önderlerini dahi seçimle belirleyen bu toplumlar, kendileri için çok önemli bir işleve sahip vakıflarının yöneticilerini idarenin keyfi davranışı yüzünden seçemiyor. Sekiz yılda bir seçim yönetmeliğinin hazırlanamamış olmasının izah edilecek bir yanı yok. Bu açık bir hizmet kusurudur.”
Davacılardan Juliet Demircioğlu da, Agos’a değerlendirmede bulundu. Demircioğlu “Seçme ve seçilme hakkı demokratik bir hak. Sosyal ortamlarda bu konuyu kendi aramızda konuşmak yerine harekete geçme ihtiyacı hissettim” dedi.
Demircioğlu, mevcut yönetim kurulu kadrolarında eksiklikler olduğunu, bazı yöneticilerin yorulduğunu, seçim yapılabilmesi durumunda toplumdaki hevesli ve başarılı gençlerle bu eksiklerin doldurulabileceğini söyledi. Demokratik hak olan seçimlerin yapılmasını istediklerini vurgulayan Demircioğlu, yönetim kurullarına yeni kuşak gençleri anlayacak ve onları dikkate alacak kişilerin girmesi gerektiğini dile getirerek davadan umutlu olduğunu sözlerine ekledi.
30 Kasım’da “Çözeceğiz’ denilmişti
30 Kasım 2020’de Adalet Bakani Abdülhamit Gülve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, azınlık toplumlarının ruhani liderleri ve vakıf yöneticileriyle Dolmabahçe’de bir araya gelmişti. Toplantıda azınlık toplumlarının temsilcileri vakıf seçimleri konusunu dile getirmişler ve bu konunun yakın zamanda çözüleceği vaadini almışlardı.
Kaynak: Agos