TBMM’ye ‘Zanlı’ Başkan

[ A+ ] /[ A- ]

Ragıp ZARAKOLU
Özgür Gündem Gazetesi

Cemil Çiçek’in TBMM Başkanlığı kesinleşti gibi.

Demek sözde yeni “CHP” ile AKP arasındaki uzlaşılabilecek tek nokta Cemil Çiçek’miş.

Böyle bir TBMM’ye uyar.

Böyle başa böyle tıraş…

Önümüzdeki TBMM’den hiçbir şey beklenemeyeceği konusunda bundan daha iyi bir kanıt olamaz.

Siyasetimizdeki “karanlık prenslerden” biri… Derin devletle acemi siyasetçileri buluşturma uzmanlarından biri.

En başta Deniz Baykallar, Şükrü Elekdağlar da ağabeylik yapmamışlar mıydı, Tayyip Beye.

Hani bir zamanlar Erkan Mumcular vardı… TBMM Başkanlığı yapan Köksal Toptan Beyler vardı…

Hani Deniz Bey ve Şükrü Bey akıl vermişti, “acemilik” yıllarında İngiliz Parlamentosu’na zılgıt çekin diye, “Mavi Kitap” tiz iptal ola diye.

550 milletvekili de bu akla uyup imzayı patlatmıştı.

Tarihçi Ara Sarafyan da, okuyun tartışalım deyince de, TBMM Başkanı Köksal Toptan, “Mavi Kitapları” Meclis’e sokturmamıştı, Şükrü Bey’in “ihbarı” ile.

AKP içindeki Brutus’lar arasında en başarılı Cemil Bey çıktı.

İkili oynayarak durumunu korudu.

Tayyip Bey’le derin devletin buluşmasını sağladı.

Tayyip Bey de vefalı ya da borçlu olduğu için onu hep kolladı.

2004 – 2008 yılları arasındaki karanlık erk savaşının kurbanlarından biri oldu Hrant Dink.

Bütün o anti-ermeni, Hıristiyan karşıtı kampanyalar sırasında Cemil Bey tavrını açık açık koydu.

Osmanlı Ermenileri Konferansı’nı “sırttan hançerlemek olarak” niteledi bir hükümet üyesi olarak. O sırada Ergenekeon’un hukukçu ayağı ise, bir yandan aydınlara peş peşe davalar açtırırken, bir yandan da Ermeni Konferansı’nı engellemek için, adalet mekanizması içindeki bütün bağıntıları harekete geçirdi.

Bu süreç, Hrank Dink cinayeti, Malatya, Trabzon cinayetleri ile, Patrik Barthelameos ve Patrik Mesrop Mutafyan’a yönelik suikast planları ile en üst noktaya çıkıp, ardından darbe gelecek olan bir kaosu örgütlemeye yönelirken, güçlükle engellenebildi.

Bu süreçte, Bay Çiçek’in de “zanlı” olduğu üstü kapalı olarak en üst düzeyde kabul edilmesine karşın, bugün CHP ile AKP, onun başkanlığında ortaklaşabiliyor.

Haydi hayırlısı.

Bir yandan başbakana suikast soruşturmaları sürsün, öte yandan, kanlı bıçaklı iktidar ve ana muhalefet partisi bir tek bu konuda uzlaşsın.

Haydi hayırlısı.

Sonuç olarak TBMM emin ellerde ya!

2002 yılında MGK’nin bir parçası olarak, ASİMKK oluşturuldu (Asılsız Ermeni Soykırım İddiaları ile Mücadele Komisyonu)

Bu komisyonun alt birimleri vali muavinlikleri düzeyinde her ilde örgütlü.

Turizm rehberlerinden din görevlilerine, ilkokul öğrencilerinden polis okullarına, askeri okullardan üniversitelere kadar ASİMKK’nin düzenlediği “Ermeni seminerleri” son hükümet döneminde de devam etti.

ASİMKK’nin ilk başkanı eski Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli idi. AKP döneminde, “kilit” adamlardan Erkan Mumcu başkanlık yaptı.

Onun “ihanetinden” sonra, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bayrağı devraldı.

Gül devlet başkanı olunca görev, ASİMKK başkanı olarak kanımca Cemil Çiçek’e kaldı.

Bu konuda ne yazık ki, internet üzerinden hiçbir kesin bilgiye ulaşamadım.

Sonuç olarak, sözde “açılımların” hemen hepsi çöktü.

Bir güven krizi doğdu.

Ne Alevi, ne Kürt, ne de Ermeni açılımı kaldı ortada.

Ama merak etmeyin TBMM “emin” ellerde!