Bethnahrin Aydınları ve Aktivistleri bir bildiri yayınlayarak, 1915’te soykırıma uğrayan Süryani/Asuri halkının, Soykırım’ın kabulü mücadelesine “mastürbasyon” diyerek hakaret eden Egemen Bağış’ı sert bir şekilde kınadı. Çok sayıda imza ile yayınlanan bildirinin tam metni şöyle:
“Betnahrin, Türkiye ve dünya kamuoyuna
Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakerecisi Egemen Bağış 16 Ocak 2013’te Stockholm’de, İsveç’teki Süryani/Asuri milletvekillerini ve siyasal örgüt temsilcilerini Büyükelçilik binasında bir görüşmeye davet etti. Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk´ün de hazır olduğu görüşmede Bağış, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef, İsveç’teki Süryani ve Asuri Federasyonlarının temsilcilerinin de yer aldığı heyete hitaben, Süryani/Asurilerin Soykırımı’nın (Seyfo) kabul edilmesi için sürdürdükleri çalışmalara “Mastürbasyon” benzetmesi yapmıştır.
Bağış, “İsveç ve Avrupa’da soykırım mastürbasyonu yapıp İsveç’in soykırımı tanımasına sebep oldunuz da ne oldu? Neden Pontus Rumlarını bu işe karıştırarak kışkırtmacılık yapıyorsunuz?” diyerek heyette bulunanları azarlamış ve tahkir etmiştir. Süryani/Asuri halkı adına bireysel ve örgütsel olarak Bağış´ı, siyasi ahlaktan mahrum kin ve nefret kokan ifadelerinden dolayı en sert bir şekilde kınıyor ve vazifesinden azledilmesini talep ediyoruz.
Egemen Bağış, baskı ve yıldırma politikaları yüzünden onlarca yıl önce yurtlarından ayrılan ve 1915’te zamanın Osmanlı hükümeti ile mahalli Kürt ağaları ve eşrafının elbirliği sonucu toplu katliamlara tabi tutulan yüz binlerce Süryani/Asuri’nin torunlarına kendi dedelerinin ölümünün hesabını sormaya çalıştıkları için aşağılamakta ve aba altından sopa göstererek tehdit etmektedir. Bağış’ın yaptığı, katilin cinayetin tanıklarını susmaya zorlamaktan başka bir şey değildir. Bağış ayrıca, Soykırımı’nın (Seyfo) kabulü ve Mor Gabriel Manastırı arazileri konusunda çabalarından dolayı Milletvekilimiz Yılmaz Kerimo’nun Türkiye´de “Persona non grata” ilan edildiğini söyleyerek milletvekilimizi tehditkâr bir üslupla yıldırmaya çalışmıştır.
2012 yılında BBC´de katıldığı bir programda cezaevindeki gazetecileri “tecavüzcü”, “soyguncu” ve “katil” olmakla suçlayan Egemen Bağış, mağdur halkları da o kadar rahat bir dille tahkir etmeyi alışkanlık haline getirmiş. Pasaportunun vermiş olduğu diplomatik dokunulmazlığın arkasına korkakça saklanarak İsviçre’ye gideceğini ve “Ermeni Soykırımı yoktur. Gelsin beni tutuklasınlar” diyeceğini söylerken, artık üstü örtülemez bir şekilde dengesiz bir ruh haline sahip olduğu alenen görülmektedir. Bağış davranışlarıyla, makamının kendisine yüklediği görevleri yerine getirecek bir ahlak, siyasal kültür ve olgunluktan ne kadar uzak olduğunu yeterince ispatlamıştır.
Öte yandan, T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 11-13 Mart 2013 tarihlerinde İsveç´i ziyaret edecektir. Bu ziyaretin tarihi ve beraberinde kimleri getireceği konusu da oldukça manidardır. Gül’ün ziyaret tarihi, İsveç Parlamentosu’nda 11 Mart 2010 tarihinde alınan Soykırım Kararı’nın yıl dönümüne denk gelmektedir. Bu ziyaretin, İsveç ve Avrupa´da yaşayan Süryani/Asurilere bir ‘zeytin dalı’ niteliği taşıması olasılığı yoktur.
T.C. Hükümeti ve bu hükümetin Başbakanı Erdoğan, bir ‘iyi niyet’ gösterisi yapmak niyetindeyse, söz konusu Bakanı, dengesiz davranışları ve ahlak dışı konuşma üslubundan dolayı acilen vazifesinden azletmeleri gerekmektedir.”