Ronald Grigor Suny – Agos
Dünyanın önde gelen Sovyet dönemi tarihçilerinden ABD’li Ermeni akademisyen Ronald Grigor Suny, 24 Nisan’da Tünel’de gerçekleştirilen anma törenine katıldı, hem törene ilişkin izlenimlerini satırlara döktü, hem de ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını değerlendirdi.
24 Nisan 2017 günü hava güzel ancak Ermeni Soykırımı’nın 102. yıl dönümü anması için toplanan kalabalık küçüktü. Polis kordonuyla sarılıp bariyerlerle çevrelenmiş yüzlerce kişi, bir asır önce olanlara tanıklık edip çoğu Anadolu’nun derinliklerinde katledilmek üzere 24 Nisan 1915’te İstanbul’da alınan şehit aydınları ve siyasetçileri anmak için Tünel’de toplandı. Ortam kasvetli ama sıcak, samimi ve dayanışma ve hatta akrabalık duygusuyla doluydu. Dünya genelindeki soykırımı anma etkinlikleri, her sene farklı siyasi partilerden, farklı toplumsal arka planlardan ve hatta farklı mezheplerden olan Ermenileri bir araya getiren ortak bir deneyime dönüşüyor. Bu anlar bir süreliğine de olsa farklı bireylere Ermeni olmanın ne anlama geldiğini gösteriyor.
24 Nisan’ın anlamına dair laf eden onca siyasetçi arasında iki açıklama öne çıkıyor. Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump, ‘Mets Yegern’ ifadesinin kullanıldığı teskin edici bir mesaj yayınladı, ancak burada açıkça ‘soykırım’ kelimesinin kullanımından kaçınıldı. Kendisi ahlaktan veya tarihi gerçeklerden ziyade Türkiye ile stratejik ortaklığı öne çıkaran önceki ABD başkanlarının çizdiği yoldan ilerlemeyi tercih etti. Türkiye’deyse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir taziye mesajı yollayıp yüz yıl önce yaşananlar için üzüntüsünü dile getirdi. Ve yine Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yüz binlerce Ermeni’nin ve Süryani’nin başına gelenleri açıklıkla kabul etmekle ilgili bu zor mesele es geçilmiş oldu.
1915’te yaşanan trajediden bu kadar sonra bile bu mesele neden böyle önemli? Çünkü bu Türkiye’nin geleceğiyle, önümüzdeki yıllarda ülkenin hangi yolu tutturacağıyla ilgili… Geçmişle yüzleşmek geleceğe doğru kendinden emin bir şekilde bakabilmek için atılması gereken bir adım… İmparatorluktan cumhuriyete geçişte işlenmiş suçların tanınması, bugün yaşayan farklı insanların bir araya gelip beraber demokratik, hoş görülü ve ilerici bir Türkiye’yi inşa etmelerine vesile olacak. Yarayı iyileştirmemek onun iltihaplanmasına ve daha da kötü sonuçlara yol açar. Sıhhatli bir bünye, canı acıdığında dahi onu iyileştirmek isteyen kabiliyetli temiz ellere ihtiyaç duyar.