Nor Zartonk – Özel Haber
2012 yılında Ermeni toplumu üyesi, yaşlı ve evsiz Toros Batak soğuk bir kış günü donma tehlikesi altında yardımsever yurttaşların desteğiyle Yedikule Surp Pırgiç Hastanesine götürülmüştü. Tüm ısrarlara rağmen tıbbi yardım alamayan ve kapıdan çevrilen Toros Batak kısa süre sonra vefat etmişti. Benzer bir durum bugünlerde yeniden yaşanmakta. 10 Ağustos 2022, Çarşamba günü Bercuhi Almuhanyan isimli yoksul ve kimsesiz bir Ermeni düşme sonucunda oluşan ağır bel ağrısı sebebiyle bir tanıdığı olan A.A. yardımıyla Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesine müracaat etti. Elinde Beyoğlu Surp Yerrortutyun Vakfından aldığı yoksulluk belgesi olan hasta bizzat Bedros Şirinoğlu tarafından hastanede yer olmadığı bahanesiyle hastaneye kabul edilmedi ve hastaya devlet hastanesine gitmesi tavsiye edildi. Hastanın acı dolu yakarışları ise Şirinoğlu ve hastane yönetiminde bir tesir uyandırmadı.
Bercuhi Almuhanyan yıllar evvel oğlunu vahim bir kazada kaybetti. Eşinin de vefatından sonra iyice yalnızlaşan Almuhanyan hastalık ve yalnızlığı sebebiyle zor günler yaşıyor. Kendisiyle gönüllü olarak ilgilenmeye çalışan A.A. önceki hafta Herman Balyan ile görüşerek durumu aktararak yardım talebinde bulundu. Almuhanyan düşme sonucunda ağır bel ağrısı çekmekteydi ve ağrıları dayanılmaz bir hal almıştı. Balyan iki gün müddet isteyerek durumu çözeceğini belirtti fakat herhangi bir geri dönüş yapmadı. Balyan’dan dönüş alamayan A.A., Almuhanyan için almış oldukları yoksulluk kağıdıyla birlikte Yedikule Surp Pırgiç Hastanesine başvurdu. Hastane yöneticileri doluluktan dolayı hastayı yatıramayacaklarını belirtti. O sırada Vakıf Başkanı olan Bedros Şirinoğlu, Bercuhi Almuhanyan’ın tüm yakarışlarına rağmen yapabileceği bir şey olmadığını belirterek hastaneden korumaları eşliğinde ayrıldı. A.A., hastanede bazı tetkikler yapıldığını fakat yönlendirildikleri doktorların tamamının yatış kararı vermeye yetkili doktorlar olmadığını aktardı. Yoksulluk kağıdına rağmen doktorların talep ettiği MR çekimi için ücret talep edildi. Hasta ücretini karşılayamadığı için MR çektiremedi ve evine geri dönmek zorunda kaldı.
Almuhanyan yaptığımız görüşmede Türkiye Ermeni toplumuna seslenerek asli görevi halkına hizmet vermek olan bu kurumda tedavi olmak istediğini belirtti ve yardım talep etti. A.A. ise vakıf yönetiminin ihtiyaç sahibi hastaları görmezden gelmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi ve son çözüm olarak Darülaceze kurumuna başvurduklarını iletti. Almuhanyan’ın gelecek günlerde Darülaceze’ye yatırılması bekleniyor.
Tüm bu yaşananlar vakıf seçimleri arifesinde vakıfların görev ve sorumluluklarını yeniden sorgulatır nitelikte. Varlığı Türkiye’deki Ermeni halkına hizmet vermek olan vakıfların, vakıf yöneticilerinin elinde gün geçtikçe işlevini yitirdiği aşikar.