Radikal Gazetesi
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Demir, 10 sayfa olarak hazırladığı esas hakkındaki görüşünü yazılı olarak mahkeme heyetine sundu.
Esas hakkındaki görüşte, Hrant Dink’in, 1970 yılında sol hareket içinde yer aldığı, Ermeni cemaatine bir zarar gelebileceği düşüncesiyle 1972 yılında mahkeme kararıyla Hrant olan ismini Fırat olarak değiştirdiği, 1996 yılında Agos gazetesini kurduğu ve bu gazetede yer alan yazılarla Ermeni cemaatinin hak ve menfaatini savunduğu anlatıldı.
Dink’in yazdığı bazı makaleler nedeniyle hedef haline geldiği belirtilen esas hakkındaki görüşte, maktulün bazı yazılarından dolayı aleyhinde haberler, makaleler ve eleştiriler yazılmaya başlandığı, bilinçli veya bilinçsiz olarak hedef gösterildiği kaydedildi.
Mütalaada, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığınca, Dink hakkında “Türklüğü neşren tahkir ve tezyif etmek” suçundan cezalandırılmak üzere dava açıldığı, bu davanın yargılama aşamasında, Dink’e karşı protestolar, hakaretler, tehditler ve saldırılar yapıldığı ifade edildi.
‘Saldırılar basında yer aldıkça Dink’e karşı nefret duyulmaya başlandı’
Bu saldırıların yazılı ve görsel basında yer aldıkça bazı aşırı milliyetçi çevrelerde Dink’e karşı kin ve nefret duyulmaya başlandığı kaydedilen mütalaada, “Hrant Dink’e karşı yürütülen linç kampanyası sonucu Hrant Dink aşırı milliyetçiler için vatan haini, Türk düşmanıydı ve nefret edilen bir Ermeniydi” denildi.
Aşırı milliyetçi kişilerin planları
Dink hakkında oluşturulan yoğun kin ve nefret sonucu Trabzon’da bazı aşırı milliyetçi kişilerin planlar yapmaya başladığı kaydedilen mütalaada, Yasin Hayal’in, 2006 Ocak ayında Erhan Tuncel’e Hrant Dink’i öldüreceğini söylediği anlatıldı. Mütalaada, Hayal’in, 2006 yılı başlarında Zeynel Abidin Yavuz’la görüştüğü ve Dink’i öldürmesi için teklifte bulunduğu, Yavuz’un ağabeyinin telkin ve tavsiyeleriyle Haziran ayında İzmir’e gitmesi üzerine, Hayal’in eylemi gerçekleştirmek üzere başka bir kişiyi aramaya başladığı ve sonuçta da Samast’a aynı teklifte bulunduğu kaydedildi.
Mütalaada, Hayal’in, 16 Ocak 2006 tarihinde Ogün Samast’a silahla atış talimi yaptırdığı, 17 Ocak’ta da 180 TL para ve olayda kullanılan silah ve mermileri vererek, eylemi gerçekleştirmek üzere otobüsle İstanbul’a gönderdiği iddiasıyla hakkında dava açıldığı, davanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği belirtildi.
“Ogün Samast’ın 17 Ocak 2007 tarihinde Hrant Dink’i öldürmek için Trabzon’dan yola çıktığı gün, Dink’in başına bir şey geleceğini hissetmiş gibi aynı gün bir yazı kaleme aldığı” belirtilen mütalaada, bu yazının içeriğine yer verildi.
Mütalaada, Hrant Dink’in, kendisine karşı bir şeyler yapılacağını sezinlediği ve beklediği, ancak öldürüleceğini pek düşünmek ve aklına getirmek istemediği ifade edilerek, “Hrant Dink, güvence olarak da bu ülke insanlarının güvercinlere dokunmadıklarını gösterdi. Ancak cinayeti planlayanlar, o planları uygulamak için suça azmettirdiği Ogün Samast’ı yola çıkartmışlardı” denildi.
Samast’ın soğukkanlılığı ve kararlılığı
Ogün Samast’ın, 18 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’a gelmesinin ardından yaptıklarına ilişkin ayrıntılı bilgi verilen mütalaada, Samast’ın olay günü Hrant Dink ile görüşmek üzere Agos gazetesine gittiği, burada olmadığı ve randevu almasının gerektiğinin söylenmesi üzerine dışarıya çıkıp telefonla Yasin Hayal ile görüştüğü, Hayal’in da kendisine beklemesini söylediği anlatıldı.
Mütalaada, bunun üzerine Samast’ın gazete binasına yakın olan bir internet kafeye giderek arkadaşlarıyla mesajlaştığı, bir süre sonra internet kafeden ayrılarak, Agos gazetesinin köşesinde bulunun banka şubesinin önünde beklemeye başladığına yer verildi. Mütalaada daha sonra, Samast’ın, Dink’i banka şubesine girerken gördüğü, olayın ani geliştiği için silahını çekip eylemini o anda gerçekleştiremediği ve bunun üzerine Dink’in bankadan çıkışını beklediği kaydedildi.
Samast’ın, bankadan çıkan Dink’in arkasından yaklaşarak, bir metre mesafeden sol çaprazdan 3 el ateş ettiği, Dink’in başına iki mermi isabet ettiği ve olay yerinde ölümüne neden olduğu anlatılan mütalaada, Samast’ın olay yerinden kaçışı ve daha sonra yakalanışı ile ifadelerine yer verildi.
Mütalaada, Samast’ın olay yeri ve civarında ısrarlı olarak beklemesi göz önüne alındığında, eylemi gerçekleştirmek için soğukkanlı ve kararlı olduğu, ancak daha sonra aradan geçen süre içinde pişmanlık duyduğunun görüldüğü kaydedildi.
Samast hakkındaki sosyal inceleme raporu
Samast hakkında uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporuna da yer verilen mütalaada, raporda Samast’ın babasının kendisine şiddet gösterdiği ve dövdüğü, yaşadığı bu olayların, babasına karşı yoğun öfke ve nefret duygusuna yol açtığının gözlendiği belirtildi.
Mütalaada, sosyal inceleme raporunda, Samast’ın, Hayal’i kendisine örnek aldığı, onu, dürüst, mert, güçlü, vatansever bulduğu, bu yüzden ona hayran olduğunu belirttiğine yer verildi.
Mütalaada, sosyal inceleme raporundaki şu ifadelere yer verildi:
“Çocuğun, zeka ve muhakeme yeteneği yerinde olmakla beraber, kişilik yapısında, vicdan olgusunun oluşmamış olduğu, evrensel ve insani değerleri içselleştirmemiş olduğu, karşısındaki insana zarar verici eylemlerle ilgili duygulanımlarında küntlük olduğu, kendi iç dünyasında barındırdığı nefret ve şiddet eylemini kendisine seçtiği idealler ve değerlere kanalize ederek, yüceltmekte ve gerçekleştirmiş olduğu eylemlerinde böylece kendisine haklılık payı çıkardığı, hatta cinayeti işlemeden önce abdest alma gereksinimi duymasının yapacağı eyleme kendince ilahi bir boyut kattığını gösterdiği, konuşmalarında, Türklük ve Müslümanlık değerlerini sıklıkla dile getirse de bu değerlere, sadece holiganca bir bağlılık duymakta olduğu, inançlarını ve eylemlerini şiddet üzerine kurduğu, aile içerisinde şiddet görerek, büyümesi bu sebeple babaya karşı yoğun nefret duygularına sahip olması, patlamalı duygusal aksiyonlar ve dürtüsel davranışlar göstermesine temel hazırladığı değerlendirilmiştir.”
Adli Tıp ve ekspertiz raporlarının içeriğine yer verilen mütalaada, Ogün Samast’ın azmettirilmesi sonucu “Tasarlayarak adam öldürmek” ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işlediğinin sübuta erdiği kaydedildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin çocuk mahkemesinde yargılanan Ogün Samast’ın, “Tasarlayarak adam öldürmek” ve “Ruhsatsız silah bulundurmak” iddialarından, 19 ile 27 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. Bu ceza, çocuk mahkemelerinde yargılanan bir sanık için istenebilecek üst sınırı da oluşturuyor.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Demir, tutuklu sanık Samast’ın, TCK’nın “tasarlayarak adam öldürmek” suçunu düzenleyen 82/1-a maddesi ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Hakkındaki Kanun’da düzenlenen “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından, yaşının 18’den küçük olduğu da dikkate alınarak 19 ile 27 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.