Üç yıl önce bu toprakların en kadim halklarından Ermenilerin, sözü doğru, sesi gür bir evladı, Hrant Dink sokak ortasında vuruldu. Hrant Dink’i aramızdan alan zihniyeti yakından tanıyoruz.
Bu ülkede barışın sesini yükselten, ezilenlerin hakkından bahseden, resmi ideolojiye karşı sözünü söylemekten çekinmeyen, düzeni insanların refahı için değiştirmeye çalışan, insanlık onuru adına yazıp çizen insanların başlarına gelenlerden, işkencehanelerden, hapishanelerden, yargısız infazlardan tanıyoruz. Musa Anter, Metin Göktepe, Abdi İpekçi, Mehmet Sincar, Vedat Aydın, Kemal Türkler, Hrant Dink ve daha bir çok insan siyasi cinayetlerde yaşamını yitirdi.
Katilleri çok uzakta aramaya gerek yok. Gerçek katilleri, failleri biliyoruz. Katil devletin kendisidir, katil bu devletin ortaya çıkardığı resmi ideolojidir. Katil ‘gâvur’da saklıdır, katil ‘Kürt çalar, Çingen oynar’da saklıdır, katil, her sabah okunan ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’da saklıdır, katil ‘Ne mutlu Türküm diyene’de saklıdır.
Peki haksızlığa uğradığını düşündüğümüz toplumsal kategoriler, üzerinde tahakküm ilişkisi kurabileceği unsurlara karşı nasıl davranmaktadır? Esas suçlu resmi ideoloji mi yoksa iktidarın kendisi mi? Ezilenler iktidarı ele geçirdiğinde, daha önce kendisini ezene benzer mi? Bugün mazlum olan yarın zalim olabilir mi?
Panel, 18.00’da başlayacaktır. panelistlerin on beşer dakikalık yapacakları dört sunumdan sonra ara verilecek. Aranın hemen ardından soru cevap kısmına geçeceğiz. Soru cevaptan sonra ise bir saatlik bir forum kısmına geçeceğiz.
Yukarıdaki metinde bahsi geçen konuyu daha ayrıntılı konuşmak, tartışmak için panelimize / forumumuza bekliyoruz.
Panelistler:
Barış Zeren ( Araştırmacı )
Rober Koptaş ( Agos Gazetesi yazarı )
Sabahat Tuncel ( BDP Milletvekili )
Uğur Oğuz Olca ( Avukat )
Moderasyon: Kumbara Sanat
Tarih: 15 Ocak 2010
Saat: 18.00
Yer: Bilgi Üniversitesi, Dolapdere Kampüsü, BS1 Salonu
Organizasyon: Bilgi Sahnesi Oyuncuları / Kumbara Sanat Atölyesi