Özgür Gündem
Müslüman Arap ve Mıhallemiler ile Hıristiyan Asuri, Süryaniler, AKP’nin paketinde yer alan hakların Osmanlı’da bile var olan haklardan geri olduğunu kaydetti. Antakya Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Hurigil, hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtirken, Êzidîler “Adımız bile yok” dedi
Antakya Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Fadi Hurigil, Demokratikleşme Paketi ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada tüm azınlık cemaatlerinin hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Hurigil, yazılı açıklamasında, Antakya Patrikhanesi merkezinin Şam’da olmasından ve Suriye’de yaşanan iç savaştan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı, Türkiye’nin güney bölgesindeki Ortodoks Kiliseleri olarak din adamı yetiştirmekte ciddi sıkıntı çektiklerini belirtti. Ayinlerinde bölgenin yerel dili olan Arapça ile son dönemde Türkçeyi de kullandıklarını söyleyen Hurigil, “Ruhban Okulu’nun açılmaması sadece Rum değil, bütün azınlıklarda hayal kırıklığı yarattı. Ruhban Okulu açılsaydı en azından bizler için teoloji eğitimi alınabilecek bir alternatif okul olurdu. Mor Gabriel Manastırı arazisinin iadesi, taşınmazın asıl sahibine iadesi açısından çok önemli bir gelişme ancak azınlıklar meselesi pakette daha aktif ele alınabilirdi. Azınlıklar konusunun yalnız Mor Gabriel üzerinden varlık göstermesi üzücü” ifadelerini kullandı.
İade edilmeyen mallar var
Türkiye’nin güney bölgesindeki Ortodoks vakıflarının iade edilemeyen malları bulunduğuna dikati çeken Hurigil, şöyle devam etti: “Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. Maddesi kapsamına girmeyen malların iadesinde sıkıntılar yaşıyoruz. 1936 beyannamesi esas alınıyor. Hatay, 1939’da Türkiye’ye katıldığı için 1936’da beyanname verilmesi söz konusu değil. 1936 beyannamesi verilirken de Türkiye sınırları içindeymişiz gibi kabul ediliyor. Tabi, Lozan’da da yoktuk. Bu çok büyük sorunlar yaratıyor. Vakıfların tüzel kişilik sorunu var.”
Anadil yoksa kültür de yok
“Anadilimiz kayboluyor” uyarısında bulunan Hurigil, “Bu sorunu kimse küçümsememelidir. Yaşadığımız ülkenin dilini bilmek, olmazsa olmaz bir kaidedir ama kendi anadilini koruyamazsan ve devlet de bu konuda destek vermezse o hürriyet yaralanmış, parçalanmış oluyor. Anadil yoksa o kültür yok olur. Eğitim konusunun gündeme gelmesi lazım. İnsanlar anadillerinde eğitimi talep ediyorsa bunu karşılamak lazım. Önlem alınmazsa Anadolu’daki diller tamamen yok olacak. Dil kaybedilince, kültür de büyük ölçüde yitirilmiş olacaktır” dedi.
Osmanlı’dan bile geri
Mêrdîn Midyad ilçesindeki Müslüman Arap ve Mıhallemiler ile Hıristiyan Asuriler, Süryaniler pakete ilişkin yaptıkları açıklamada, Osmanlı’da bile var olan haklardan geri olduğu değerlendirmesinde bulundu.
İçlerinde Anadolu Arap Birliği, Mıhallemi Derneği Ve Asuri Süryani Keldani Arami Platformu üyelerinin bulunduğu grup, Estel’de basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Anadolu Arap Birliği Başkanı Mehmet Ali Aslan, 1915 yılında Süryanilerin kurtulmalarına sebep olan büyük İslam âlimi Mıhallemi kökenli Şeyh Fethullah Hamidi’nin isminin Mardin Artuklu Üniversitesi’ne verilmesini istediklerini kaydetti.
Azınlık kotası olmalı
Başbakan’ın Arapların damadı ve Karadenizli olduğunu hatırlatan Aslan, “Pakette ne Türkiye’de 6 milyon nüfusa sahip Araplarla, ne de sayıları 100 binleri bulan Laz, Çerkes, Mıhallemi ve diğer halklar ile ilgili hiçbir adım yok. Türkiye’nin üçüncü büyük nüfusu olan Araplara hitap eden bir tek TV kanalı yok. Sayıları 1 milyon’a yakın olan Mıhallemilerin de enstitüleri yok. Böyle eşitlik, böyle adalet, böyle kardeşlik olmaz. Osmanlılarda Lazların, Çerkeslerin, Arapların, Mıhallemilerin Ermenilerin belli bir milletvekili kotası vardı. TBMM’de de farklı etnik ve dini gruplara en az yüzde 10 milletvekili kotası tanınmalıdır. Federe Kürdistan Bölgesi’nde bile meclisin yüzde 10’una tekabül eden 11 milletvekili azınlık ve dini temsiliyet kotası bulunmaktadır” dedi.
Deyr Amar reklam
Süryanilere Deyr Amar’ın arazilerinin iade edilmesinin reklam olduğunun altını çizen Aslan, Türkiye’de azınlıklara ilişkin bir tek bu sorun var da, bu sorunu da çözdük algısının verilmek istendiğini, Türkiye’de başta Kürt, Arap, Mıhallemi, Asuri-Süryani, Laz, Çerkes olmak üzere bütün halkalara ait devletten kaynaklı yüz binlerce hektar tapu kadastro sorunu olduğunu hatırlattı.