20 Temmuz günü Neve Şalom Sinagogu’na yapılan ırkçı faşist saldırının ardından, bugün de Türkiye’nin ayakta kalabilmiş en eski sinagogu Balat Ahrida’ya saldırı gerçekleştirildiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Tüm ayrımcı ve ırkçı politikalara rağmen İstanbul’da varlığını sürdürmeye çalışan Türkiye Yahudi Toplumuna yönelik tüm bu saldırıları kınıyoruz. Eşit yurttaşlık, inanma ve inanmama, ibadet, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarının ve anayasal hakların çoğu zaman devlet eliyle çiğnenmesi ne yazık ki ülkemizde artık sıradanlaşmış durumda. Kuşkusuz bu hukuksuz ve çağ dışı uygulamaların yansımaları topluma “öteki” olarak tanıtılmış ve tarih boyunca devlet tarafından böyle muamele görmüş topluluklarda daha yıkıcı olmakta. Anayasal yurttaşlık kavramını hiçe sayan mütekabiliyet anlayışı her dönemde Müslüman olmayan azınlıklara yönelik nefret ve ırkçı saldırılara zemin oluşturuyor ve saldırılar sistematikleşiyor. Neve Şalom ve Balat Ahrida Sinagogları’na yapılan bu son saldırılar da bu politikaların ve çağ dışı mütekabiliyet anlayışının birer sonucudur. Siyasi iktidarın da verdiği cesaret ve güçle bu toprakların halklarına yönelik ırkçı tehditler gün geçtikçe artmaktadır. Öncelikle devlet bürokrasisinin ve siyasetçilerin anayasaya uygun şekilde hareket ederek söylemlerinde ve icraatlarında eşit yurttaşlık kavramına uygun davranmalarını, ayrımcı ve ötekileştirici pratiklerden uzaklaşmalarını talep ediyoruz. Türkiye Yahudi Toplumunun yanında olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha ifade ediyor, bütün Türkiye halklarını, bir arada durarak bu karanlık ve nefret dolu zihniyete geçit vermemeye çağırıyoruz.
Կէցցէ՛ ժողովուրդներու զօրակցութիւնը:
Yaşasın halkların dayanışması!
NOR ZARTONK/ ՆՈՐ ԶԱՐԹՕՆՔ
22.07.2017