Basına ve kamuoyuna,
Anayasa değişikliği görüşmeleri kapsamında HDP milletvekili Garo Paylan, 13.01.2017 tarihinde konu hakkında söz aldı. Sözlerine Osmanlı Devleti’ndeki milletler sistemi ve 19. yüzyılda bu milletlerin geliştirdikleri nizamnamelerden bahsederek başlayan Paylan, bu çabaların bir sonucu olarak ilk Osmanlı Anayasası’nın (Kânûn-i Esâsî) çoğulcu bir ruhla yazıldığını belirtti. Bu ilk anayasanın yazarlarından biri olan Krikor Odyan’ı andı.
Ne yazık ki bu anayasa, kabulünden kısa süre sonra Sultan II. Abdülhamit tarafından Osmanlı-Rus savaşı bahane edilerek yürürlükten kaldırıldı. Müslüman (56 mebus) ve Müslüman olmayan (40 mebus) halkların temsilcilerinden oluşan bu çoğulcu meclis Sultan tarafından kapatılacaktı (14 Şubat 1878).
Bu saray darbesini 30 yıllık İstibdat Dönemi izledi. Pek çok acıların yaşandığı bu dönem “Eşitlik, Kardeşlik, Barış” sloganları altında II. Meşrutiyet’in ilanı ile son bulacaktı. İttihatçı kliğin 1913 Bâb-ı Âli Baskını ile iktidarı ele geçirmesi ve ardından ülkeyi yayılmacı hayallerle I. Emperyalist Paylaşım Savaşına sokması ile Osmanlı Devleti dağıldı. Tüm gücü elinde toplayan İttihat ve Terakki Triumviri (Üç Paşalar – Talat, Enver, Cemal) savaşı “Allah’ın bir lütfu” olarak görüp, Ermenilere ve Asuri Süryanilere soykırım uygulamakta sakınca görmedi.
Garo Paylan konuşmasında işte bu tarihi gerçekleri ifade etmiştir. Bu vesileyle aslında tarihte pek çok farklı coğrafyada defalarca zuhur etmiş olan “tek adam düzeninin” bu topraklarda doğurduğu sonuçları aktarmıştır.
Feyz alınması gereken bu ibretlik konuşma ne yazık ki diğer siyasi parti milletvekillerince sık sık saygısızca kesilmiştir. “Soykırım yoktur”, “Yaşananlara soykırım diyemezsiniz” bağrışları arasında Paylan konuşmasını sürdürememiş, beklemesine rağmen saldırılar devam etmiştir. Peşi sıra Meclis Başkan Vekili Ahmet Aydın, “Ne konuştuğunuzu bilin. Ne yapayım ben? Hal ve hareketlerinize dikkat edin. Bu milleti yaralayıcı ifadeler kullanamazsınız.” diyerek Garo Paylan’ın ifade özgürlüğü ve kürsü dokunulmazlığına saldırmıştır. Yetinilmemiş, sözlerinde herhangi bir hakaret ya da aşağılama olmamasına rağmen Garo Paylan’a üç oturuma katılmama cezası verilmiştir.
Bir milletvekilinin fikir ve görüşlerini meclis kürsüsünden bile özgürce açıklayamadığı, açıkladığında ise cezalandırıldığı bir düzen içerisindeyiz. Bu düzenin daha ağırı pek yakında halkın karşısına getirilecek yeni anayasa ile kurulmak istenmektedir. Sokaklardan meclise uzanan bir linç ve infaz düzeni kurulmak istenmektedir. Toplumsal barışa, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hiçbir katkısı olmayan, tarihte savaş, yoksulluk ve acıdan başka bir şey üretmemiş olan bu “tek adam düzenini” reddettiğimizi bu vesileyle bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Bu gerçekleri korkusuzca meclis kürsüsünden ifade eden Garo Paylan’ın ve ona destek olan HDP meclis grubundaki diğer milletvekillerinin yanındayız.
Yaşasın halkların dayanışması!
Nor Zartonk / Նոր Զարթօնք
14.01.2017