Muş’ta Tarihi Ermeni Evleri Yıkılıyor

[ A+ ] /[ A- ]

DİHA

‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ adı altında tarihi binalar da yıkılıyor. Muş merkeze bağlı Kale Mahallesi’nde bulunan tarihi Ermeni evleri, yıkılmakla karşı karşıya! Çoğunluğu Ermenilerden kalma tarihi evlerden oluşan mahallenin, Muş’un ilk yerleşim alanlarından biri olduğunu belirten mahalle sakinleri evlerin yıkılmasına tepki gösterdi.

Mahallenin en eski evlerinden birinde oturduğunu belirten Ercan Çete, “Benim evim çok eski bir evdir. Ben de Osmanlı’dan kalan tapusu hâlâ duruyor. Ben evimi vermek istemiyorum fakat beni zorla çıkarmak istiyorlar. Zaten evlerini boşaltan mahalle sakinleri, ‘Allah kabul etmesin’ diyorlar. Yetkililer yanıma geldi, ‘Evini boşalt sen hiçbir şey yapamazsın. Devlettir, sizleri evlerinizden çıkarır. Sana verdiğimiz teklife razı ol’ dediler. Ben de direniyorum, kendi evimi vermek istemiyorum. Benim evim tarihi bir evdir. Tarihi bir ev olduğu için yıkılmasını istemiyorum. Benim evim 148 yıllık bir evdir, elimde belgesi vardır. 148 yıllık bir evin yıkılması vicdani değildir. Buradaki insanları zorla evlerinden çıkarıyorlar. Burada tehditlere maruz bırakılıyoruz. Tehditlerine rağmen boyun eğmedim ve karşı çıktım. Hâlimiz ortada! Eşyalarımızı toplamış bir kenarda bırakmışız. Bugün ya da yarın gelirler hesabını yapıyoruz. Kendi rızamızla değil, bizi zorla çıkaracaklar. Benim elimde tapum var. Zorlayarak ve dayatarak beni çıkarmaya çalışıyorlar. Bana danışılmadan kendi hesaplarını kendileri yapmışlar zaten. Tapu bana ait, fakat buna rağmen haksız durumdaymışız gibi lanse ediliyor” dedi.

‘Yakamı bıraksınlar yeter’

Tepkisini dile getirmeye devam eden Ercan Çete, “Benim burada üç evim var. Bana bu evlerim karşılığında iki daire verecekler. Ve beni 135 bin TL borçlandırıyorlar. Benim evimin fiyatı zaten 150 bin TL. Ben neden 135 bin TL borçlanayım ki? Gerekli mercilere dilekçelerde beyanda bulundum; ‘yakamı bırakın ben size 50 bin TL vereyim yeter ki yakamı bırakın’ dedim. Beni kendi hâlimde bıraksınlar, ben kendime ev yaparım onların evlerine ihtiyacım yok. Bana diyorlar ki ‘ya evden çıkarsın ya da evini başına yıkarız.’ Gel şimdi işin içerisinden çık” şeklinde konuştu.

Devletin sadece kira parasını vermekle yetindiğini, kira parasının da 300 TL olduğunu ifade eden Sevim Uygur ise, “Burada üç evimiz var, bizi 70 bin TL ile borçlandırmışlar. Bazı kesimlere de bir daire verilmiş ve 15 bin TL borçlandırılmış. Adalet bunun neresinde sormak istiyorum. Lütfen birileri sesimizi duysun bu adaletsizliğe bir son bulunsun. Devlet sadece kira ödüyor. Kira parası olarak da 300 TL veriyor. Muş’ta zaten kira fiyatları uçmuş durumda. Benim eşim asgari ücretle çalışıyor. Biz geçimimizi nasıl sağlayacağız. Ve bu parayı nasıl ödeyeceğiz” dedi.

‘Mağduruz sesimiz duyulsun’

TOKİ’nin nakliye bedelini ödemediğini buradaki mahalle sakinlerini mağdur ettiğini ifade eden Kasım Çetin, “Nakliye bedeli ve kira parasını ödemesi gerekirken, nakliye parasını ödemiyor. Kira parası olaraktan sadece 300 TL para veriyor. İnsanlar mağdur ev kiraları yüksek. Kimisi gidip 450 TL kirada kalıyor. 150 TL kendi cebinden koyuyor. Bu mahalle zaten fakir bir mahalle kimse geçimini sağlayamıyor. Mağduruz sesimiz duyulsun” dedi.