Agos’un 26 Ocak 2021 tarihli haberinde, gazeteye bilgi veren yerel kaynakların, kilisenin yıkıldığı yönündeki duyumlar üzerine bölgeye gittiklerini ve dümdüz bir arazi ile karşılaştıklarını söylediler. Kütahya Surp Toros Kilisenin son olarak bölgedeki bir şahsın mülkiyetine geçtiği biliniyordu.
Yıkımın bu kişinin kararıyla yapıldığı tahmin ediliyor.
Surp Toros kilisesinin Sultan Murad zamanında inşa edildiği tahmin ediliyor. Kilise 1603 yılındaki Celali isyanları döneminde yakılsa da kısa süre içerisinde tekrardan inşa edilmiş. Kilisenin üzerinde Aziz Toros’un atının nal izi olduğuna inanılan bir kaya bulunduğunu yazan yazar Arşag Alboyacıyan “Türk kadınlar bu taşın üzerine oturup, iyileşmek için din görevlilerine kutsal kitap okuturlardı” diye not düşmüş.
Kilise bir süre sinema salonu, yakın zamana kadar da düğün salonu olarak kullanılmaktaydı. Yapı 27 Ağustos 2019 yılında Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 5407 nolu kararıyla Korunması Gerekli Taşınmaz olarak tescil edilmişti.
Paylan’dan Bakan Ersoy’a soru önergesi
Kütahya Surp Toros Ermeni Kilisesi mülk sahibi tarafından yıkıldı. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, yıkımın koruma kararına rağmen gerçekleştirildiğine dikkat çekerek Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a “Kütahya Surp Toros Ermeni Kilisesi, koruma kararına rağmen nasıl yıkıldı?” diye sordu.
Paylan’ın soru önergesi metninde şu ifadeler yer aldı:
“Varlığı 1603 tarihine kadar uzanan Kilisenin şehrin hafızasında önemli bir yeri vardı. Kilise, Müzikolog Gomidas’ın vaftiz edildiği kilise olması açısından da önemli bir hafıza merkezi olarak kabul ediliyordu. 1915’ten sonra kaderine terk edilen Kilise, en son düğün salonu ve sinema olarak kullanılmış, Ermeni toplumunun restore edilmesi veya en azından bir kültür merkezi olarak kullanılması yönünde çağrılarına yetkililer kayıtsız kalmıştı. Surp Toros Ermeni Kilisesi, 27 Ağustos 2019 tarihinde Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 5407 nolu kararıyla ‘Korunması Gerekli Taşınmaz’ olarak tescil edilmişti.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın; “Hiç kimsenin inancına, ibadetine, kutsalına müdahale etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz” ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın; “Türkiye’de camiler, kiliseler, havralar yan yanadır. Farklı din ve kültürlerin, etnik yapıların üyeleri de kardeştir, Türkiye’de ve omuz omuza bir aradadır” açıklamalarına rağmen yapılan bu yıkım, Ermeni vatandaşlar başta olmak üzere, tüm Hristiyanları derinden üzmüş ve yaralamıştır.
Paylan’dan Ersoy’a şu soruları yöneltti:
1. Kütahya Surp Toros Ermeni Kilisesi, koruma kararına rağmen nasıl yıkılmıştır?
2. Kiliseyi yıkan kişi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
3. Koruma altına alınan Kilisenin yıkılmasına yol veren kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
4. Ermenilere ait kültürel varlıkların yok edilmesine neden sessiz kalıyorsunuz?
5. Kilisenin aslına uygun yeniden yapılması için bir girişimde bulunacak mısınız?