Eren KESKİN
Özgür Gündem
Uzun süredir hükümet ve özellikle de Başbakan, kendisinden öncekiler gibi, “çekirdek aileyi” kutsallaştırarak topluma önerilerde bulunmakta.
“Çekirdek aileyi”, güçlendirmek istiyorlar. Çünkü aile yalanın öğretildiği yerdir.
Okuldan önce, ailede öğretilir, “resmi yalanlar”.
Yalanla büyültülmüş anne babalar, kendilerine öğretilen yalanları, çocuklarına da öğretiler bu yuvada…
Devlet babadır!
Devlet yalan söylemez!
Devlete karşı gelinmez!
Türk milleti büyüktür!
Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur!
Kürtler vatan hainidir!
Ermeniler Türkleri katletmiştir!
Erkek kadından üstündür!
Çocuk ailenin temelidir!
Evet, bütün bunlar, resmi yalanların sadece birkaçıdır…
Başbakan işe, her aileye üç çocuk önererek başladı. Kürtajın yasaklanmasını istedi.
Son günlerde de öğrenciyken evlenenlere krediler vadediyor.
Öğrencilere bir yandan çocuk yaşta evlenmeyi öğütlerken, kadın ve erkeklerin birbirlerini tanımalarına izin vermiyor.
Aslında, Türkiye’yi yönetenler ne kadar da birbirlerine benziyorlar.
Kendilerini, ister Kemalist isterse muhafazakar olarak tanımlasınlar, “kızlı erkekli” ortak bir yaşama müsaade etmiyorlar.
Kemalist cumhuriyet, nasıl, “kendi kadınını” ve “kendi ailesini” yaratmaya çalıştıysa, İslamcı muhafazakar Tayyip Erdoğan hükümeti de, kendi istediği kadını ve kendi istediği aileyi yaratmaya çalışıyor.
Ancak bugün, durum eskiye oranla daha farklı…
Kadınlar artık gerçek bilgiye çok daha çabuk ulaşıyorlar.
Kadının kendi kaderini tayin etme hakkına inanmış, milyonlarca kadın var dünyada.
Ve ne Kemalistlerin ne de İslamcı muhafazakarların gücü, kadın hareketini engellemeye yetmez.
Her aile, küçük bir devlettir aslında…
Her devlet ve her aile, önce kadını ezer.
Ancak, artık durum farklı.
Onlar, ne kadar karşı çıksalar da, “kızlı erkekli” yaşamı ne kadar engellemeye çalışsalar da evlerde, okullarda, sokaklarda, işyerlerinde ve dağlarda dayatılan tüm resmi yalanlara karşı savaşan, “kızlı erkekli” bir dünya var…