BASINA ve KAMUOYUNA,
Tuzla’daki Ermeni yetimhanesi Kamp Armen’in yıkımını engellemek için başlattığımız direnişimiz, bugün 45. gününü doldurdu. Tam 45 gündür, devlet tarafından planlı bir şekilde el konularak çürümeye bırakılan ve direnişle birlikte tekrar canlandırdığımız Kamp Armen için nöbetteyiz.
Kamp Armen’in tapu sorununun çözülmesi için yürütülen müzakere süreci şeffaf bir şekilde yürütülmemiş, hiçbir resmî dayanağı olmayan bilgilerle kamuoyu, basında yer bulan yanlı haberlerle, verilen demeçlerle yanlış yönlendirilmiştir. Tekrar beyan ediyoruz: Tam 45 gün geçmesine rağmen Kamp Armen, Ermeni halkına hâlâ iade edilmemiştir.
23 Mayıs’ta, tam 28 gün önce, basında “Kamp Armen’in tapusu iade edildi” şeklinde haberlerin kaynağı olan, isimleri dillendirilen ve Kamp Armen’in tapu devri konusunda isimleri çözüm sürecinde birer aktör olarak lanse edilen kişilere sormak istiyoruz:
Tapu devri sorununun çözümü için talimat verdiği ifade edilen dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na soruyoruz: Hukuk devleti ilkesi ile uzaktan yakından alakası olmayan bu ülkede, tapuda da görüleceği üzere gasp ile el konulan bu mülkün, bu coğrafyada bizzat devlet eliyle soykırıma, birçok acıya, hak gasbına maruz bırakılmış Ermeni halkına, kampın asıl sahibi olan Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’na tapu devri ısrarla neden gerçekleştirilmemektedir? Ermeni Soykırımı’nda yaşanan tüm olaylarla ilgili olarak “Daha önce resmi yaklaşım Türkiye’de böyle bir olay yaşanmadı şeklindeydi. Halbuki yaşanmış olan şey yaşanmıştır ve onu yok saymak onu ortadan kaldırmaz” diyen Davutoğlu, bu kampın asıl sahibi olan Ermeni halkına ısrarla tapu devrini gerçekleştirmeyerek, inkarcı politikadan uzaklaştığını nasıl düşünmektedir? Türkiye Cumhuriyeti devletinin el koyduğu bu kampın tapu devri daha ne kadar geciktirilecektir? Devletçe el konulan Kamp Armen, neden Davutoğlu’nun partisi tarafından seçim malzemesi haline dönüştürülmüştür?
Basında çıkan haberlerde dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından görevlendirildiği beyan edilen ve şu anda AKP’den seçilerek meclise girmiş bulunan Ermeni milletvekili Markar Esayan’a soruyoruz: Şu anda hiçbir şekilde tapu devrine dair en ufak bir somut adım atılmış olmamasına rağmen Daily Sabah’taki köşesinde “Tuzla Ermeni Yetimhanesi Meselesi Nasıl Çözüldü” başlığıyla kaleme aldığı yazısında ve bu ülkede ulusal yayın yapan birçok gazeteye kasıtlı ve bilinçli olarak yanlış bilgi vererek neden kamuoyu tepkisini yanlış yönlendirmiştir? Kamp Armen ile ilgili yürütülen müzakerelere katılan Esayan, tapu devri konusunda ne gibi adımlar atmış ve bu konuda kendince çözüme nasıl ulaşmıştır? Bizzat kendisinin neden olduğu bu dezenformasyondan çıkarı nedir? “Burada yargının üstünde bir siyasî irade gerekir” diyen Esayan, oluşmak bilmeyen bu siyasî iradenin neresinde yer almaktadır? Esayan, yanlış ve asılsız ifadeler ile Kamp Armen üzerinden neden seçim propagandası yapmıştır?
Ahmet Davutoğlu tarafından görevlendirildiği beyan edilen dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye soruyoruz: Davutoğlu’nun kendisine verdiği talimat nedir? Kampın asıl sahibi olan Vakfa iadesi için ne gibi girişimleri olmuştur? Kampın tapu devri neden gerçekleştirilmemektedir?
Ahmet Davutoğlu tarafından görevlendirildiği beyan edilen İstanbul Büyükşehir Başkanı Kadir Topbaş’a soruyoruz: Yüzlercesinde olduğu gibi el konulan bu yetimhanenin tapu devri konusunda ne gibi adımlar atmıştır? Kendisine, Davutoğlu tarafından ne gibi bir görev verilmiştir, bu konudaki çabaları nedir?
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem’e soruyoruz: “Tuzla’da Ermeni cemaati haklı ama çözüm zor” demecini gazetelere veren Ertem’in, kampın kamulaştırılabileceği ve vakfa tahsis edilebileceği beyanına karşılık talebimizin, tapu devri olduğunu ifade etmiştik. Kendisinin sunduğu kamulaştırma hâlâ neden gerçekleştirilmeyerek tapu, Vakfa devredilmemektedir? Tapu devri konusundaki girişimleri ne olmuştur?
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’ya soruyoruz: Kamp Armen’in yıkım ruhsatı iptal edilmiş midir? Kampın mülk sahibi olduğu iddia edilen Fatih Ulusoy’a tapu sorunu kendisi tarafından ne şekilde intikal ettirilmiştir?
Kamp Armen’in tapu sorununun çözümü için görüşmelere katılan ve bu konuda isimleri zikredilen tüm kişilere soruyoruz: Şeffaf olmayan bu müzakere sürecinde gerek hükûmet gerek kampın asıl sahibi olan Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı gerekse mülk sahibi olduğu iddia edilen şahıs ve vekilleri tarafından ne gibi taleplerde bulunulmuştur? Yıkımın üzerinden 45 gün geçmesine rağmen tapu devri neden ısrarla gerçekleştirilmemektedir? Talep ettiğimiz gibi, tapu devri yoluyla çözüm sağlanana kadar ayrılmayacağımızı defalarca belirttiğimiz Kamp Armen konusundaki suskunluklarının ve tepkisizliklerinin nedeni nedir?
“Kamp Armen İade Edildi”, “Kamp Armen’de Tapu Sevinci”, “Kamp Armen Vakfa Bağışlandı” başlıkları ve yanlış haber içeriklerini servis eden tüm medya organlarına soruyoruz: Medya etik ilkelerini çiğneyen bu habercilik anlayışı ile yaptıkları haberlere dair neden ısrarla tekzip yayınlanmamaktadır?
Biraz önce sıraladığımız soruların cevaplarını almak için, isimlerini zikrettiğimiz ve müzakerelere katılan, basın ve medya kuruluşlarına demeçler vererek yanlış bir izlenim uyandırma çabası içerisinde olanlara bir kez daha sesleniyor ve kendilerine açık çağrıda bulunuyoruz: KAMP ARMEN’İN TAPUSUNUN DEVRİ NEDEN ISRARLA GERÇEKLEŞTİRİLMİYOR?
OYALAMAYIN! GERİ VERİN!
Direnişimizin ikinci ayını yarıladığımız bu günde, 26 Haziran Cuma günü saat 19:30’da Taksim Tünel Meydanından Galatasaray Meydanınına bir dayanışma yürüyüşü düzenleyeceğimizi duyuruyoruz. Haftalardır bizimle olan, direnişimize güç katan örgüt, oluşum ve dostlarımızla bu yürüyüşte, kendilerine açık çağrıda bulunduğumuz bu kişilerin cevaplarını, takındığı tavrı ve politik tutumu kamuoyuyla paylaşacağız.
Tapu devri gerçekleştirilene kadar Kamp Armen’deki direnişimize devam edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiriyor, direnişimize güç katan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
Nor Zartonk / Նոր Զարթօնք