Hrant’ın Arkadaşları ve Nor Zartonk Agos Önünde Olacak

[ A+ ] /[ A- ]

BİA Haber Merkezi

Hrant Dink’in Arkadaşları, Dink’in yarınki anmasına kitlesel katılım çağrısını yaptı; Aynı çağrıya destek veren Nor Zartonk da, Taksim’den Galatasaray Meydanı’na kadar meşaleli yürüyüş düzenliyor.

Hrant Dink’in Arkadaşları, “Katili Tanıyoruz, Adalet İstiyoruz” mesajıyla kamuoyuna seslendi; onurlu bir gelecek için Hrant Dink Cinayeti’nin unutulmamasını ve katiller ile azmettiricilerinin peşinin bırakılmamasını istedi.

Gazeteci Hrant Dink, öldürülmesinin üçüncü yıldönümünde kurucusu olduğu Agos gazetesinin İstanbul Şişli’deki merkezi önünde 19 Ocak’ta, saat 14.30’da anılıyor.

Yarınki (19 Ocak) anmaya ve 8 Şubat’ta gerçekleşecek cinayet davası duruşmasına kitlesel destek çağrısı yapan “Hrant’ın Arkadaşları”nın birkaç gündür gazetelerde yayımlanan ilan metninde şöyle deniliyor:

“Hrant’ı Kolektif bir resmi irade öldürdü”

Devlet içindeki sorumluların tespit edilip cezalandırılması için bir kez daha çağrı yapılan açıklamada, “Hrant’ı Kolektif bir resmi irade öldürdü” denildi. Açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Hrant Dink katledileli üç yıl oldu ve onu öldürtenler hala elini konulu sallayarak dolaşıyor. Ayak işlerini gördürdükleri üç-beş kişiyi mahkemenin önüne attılar. Görevlilerinin doğru dürüst soruşturulmasını önlemek için devlet valisiyle, komutanıyla, siyasetçisiyle, yargıcı ve savcısıyla seferber oldu. Attıkları manşetlerle cinayete zemin hazırlayanlar pişman olacakları yerde pişkin pişkin görevlerini sürdürdü.
“Cinayete yol açan veya göz yumanlar, katilleri yetiştiren, onlara resmi görevler verenler, katil bayrağın önüne koyup kahramanlık görüntüleri çekilen ve dağıtanlar… Hepsi korundu, kollandı ve hepsi hala devlet görevlisi.

“Hrant için adaleti çok gören devlet onlara yeni rütbeler, terfiler bile verebilir.

Bütün bunlara bakarak soralım: HRANT’IN KATİLİ KİMDİR?

“Ve cevap verelim: Hrant ‘ı Kolektif bir resmi irade öldürdü. Bu iradenin sahipleri gaddar, korkak ve hilebazdır. Ortaya çıkamaz, kendilerini gösteremezler. Derin devletin dehlizlerinde ele geçirilen “Kafes” planını hatırlayın. Hrant’in katledilmesinden “operasyon” diye söz edildiğini hatırlayın.

“Onlar bizi de, Hrant’ın arkadaşlarını, sevenlerini, adalet arayanları da kendi karanlıklarına çekmeye çalışıyorlar. Mahkemelerin tozlu dosyaları arasında tıknefes olalım, duruşmalara gidip gelmekten usanalım, adalet aramaktan umudu keselim istiyorlar. Kesmeyeceğiz. Kesemeyiz.

“Çünkü Hrant Dink cinayetinin arkasındaki “devlet eli” tereddüde yer vermeyecek şekilde yargı önüne çıkarılmadıkça, katillere yardım eden, göz yuman, raporları hasıraltı eden, katile kahraman muamelesi yapan polis amirlerinden, jandarma komutanlarından, valilerden, soruşturmaları engelleyen yargı üyelerinden hesap sorulmadıkça, hiçbirimizin geleceğinin güvence altında olmadığını biliyoruz…”

Hrant bize her şeyden önce onurlu bir kardeşlik ideali bıraktı. Onurlu ve güvenli bir kardeşlik için, Hrant için adalet için, 19 Ocak’ta onun öldürüldüğü yerde buluşacağız. Adaletin, kardeşliğin hüküm sürdüğü, onurlu bir hayat istiyorsanız bizimle olun.

Nor Zartonk’tan Taksim’den meşaleli yürüyüş

Türkiyeli Ermeni gençlerin Dink’in öldürülmesinden sonra kurduğu savaş ve ayrımcılık karşıtı oluşum Nor Zartonk da, cinayetin üzerinden üç yıl geçmesine karşın bugüne kadar bir ilerleme kaydedilmediğini duyurdu; “Gerçekler gün gibi ortada iken mahkeme hala bir sonuca varamıyor” dedi.

Agos gazetesi önünde saat 14.30’daki buluşmaya ortak olan Oluşum, demokratik kitle örgütleriyle birlikte yarın (Salı) saat 19.00′da Taksim Meydan’ından Galatasaray Lisesi önüne kadar meşaleli bir yürüyüş düzenleneceğini de duyurdu.

“Karanlığı gören, duyan, ondan canı yananlar olarak, bu davanın mağdurları olarak, nefretten ve düşmanlıktan beslenenleri biliyoruz. Bu ülkede yaşayan tüm halkların kardeşçe yaşamasına engel olanları biliyoruz. Hiçbirimiz karanlık aydınlanana kadar rahata eremeyeceğiz. Bu karanlığın yaratıcılarının hala sokaklarda kol gezdiğini ve birgün yine canımızın yanacağını biliyoruz. Bu yüzden yılmadan mücadele ediyoruz. Birileri bizi sürekli kandırmaya, susturmaya, korkutmaya, sindirmeye, çalışırken mücadele etmemek gibi bir seçeneğimiz yok. Yeryüzünde haksızlık ve sömürü devam ettikçe mücadele etmeye devam edeceğiz.”