Hrant Dink Ödülleri Vicdani Retçilere Ve İspanyol Yargıca

[ A+ ] /[ A- ]

Asel KILIÇ-Ali Cemal KARABUDAK
BirGün Gazetesi

Uluslararası Hrant Dink Ödülleri sahiplerini buldu. Hrant Dink Vakfı tarafından Dink’in doğum gününde Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen törenin açılış konuşmasını yapan vakıf yönetim kurulu başkanı Rakel Dink, “Bu çutaksız geçen dördüncü doğum günü. Ülkenin ve insanlığın hafızasını uyanık tutmaya çalışıyoruz. Bugün, bana sevgisini sunduğu günün ve doğduğu gün annesinin ve babasının yaşadığı sevinci yaşıyoruz” dedi.

Rakel Dink, Tuğba Çandar’ın yeni çıkan ‘Hrant’ kitabına da değinerek, “Bu sana doğum gününde bir hediye canım Çutağım, iyi ki doğdun” dedi. Ödül komitesi başkanı Ali Bayramoğlu da, “AİHM kararıyla ilk kez adalet biraz olsun tecelli etti” diye konuştu.

Adalet Ağaoğlu, Judith Butler, Hasan Cemal, Daniel Cohn-Bendit, Rakel Dink, Alper Görmüş, Amira Hass, Irene Khan ve Boris Navasartian’ın yer aldığı jürinin değerlendirmesi sonucu bu yılki ödüller yürüttükleri anti-militarist kampanyayla ‘Vicdani Retçiler Hareketi’ ile İspanyol yargıç Baltasar Garzon Real’e verildi. Ödülü tüm vicdani retçiler adına Mehmet Tarhan, jüri üyeleri Adalet Ağaoğlu, Alper Görmüş ve Amira Hass’ın elinden aldı. Tarhan konuşmasına 5 Ağustos’tan beri İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde bulunan vicdani retçi İnan Suver’in ret deklarasyonundaki, “Öldürmektense ölmeyi tercih ediyorum. Ben buradayım, buyurun” sözleriyle başladı. Tarhan vicdani retçilerin “Hrant gibi ‘biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce’ yaşamayı seçmiş” ve Hrant Türkiye’de kalmayı iyimser bir inada bağlanmış olduğunu söyledi.

‘Cezaevi-Kışla-Askeri Mahkeme Kıskacı’

Vicdani retçilerin 20 yıldır cezaevi-kışla-askeri mahkeme kıskacında bir kısır döngüye ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tanımıyla ‘sivil ölüm’e mahkûm edildiklerini anlatan Tarhan, “Her vicdani ret deklarasyonu militarizme karşı mücadele etmek, barışın dilinde konuşmak için kişisel bir taahhütnamedir. Bu ödül ile artık Hrant’a da söz vermiş oluyoruz. Borcumuz borç Hrant” diye konuştu.

‘Soykırımlar İnkar Ediliyor’

Ödüle layık görülen İspanyol yargıç Real da, daha adil, eşit ve özgür bir toplum için her devletin vatandaşlarını korumak amacıyla her türlü aracı sunması gerektiğini söyledi. İnsanlık tarihinin cezasızlık ve suç inkârlarının kural olduğu örneklerle dolu olduğuna işaret eden Real, “Bugüne kadar Ermeni veya Tibet soykırımları haksız olarak inkâr edildi ve inkâr ediliyorlar” diye konuştu.

‘İspanya ile Türkiye Birbirinden Farklı…’

Yargıç Baltasar Garzon Real, ödül töreni sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Real ‘Sizce darbeciler ve işkenceciler yargılanabilir mi?’ sorusuna, “Uluslararası normlar, insan haklarına karşı işlenmiş suçlara karşı suskun değildir” yanıtını verirken, “İspanya ve Türkiye arasındaki demokratikleşme sürecinde bir paralellik var mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Bence, her iki ülkenin durumu birbirinden çok farklı. İspanya 40 yıldan uzun bir süre diktatörlük yaşadı ve İspanya’nın demokrasiye geçiş süreci bir anayasa ile sonuçlandı. Bu anayasa batının en ilerici anayasalarından biridir. İspanyol toplumu ve İspanyol yargısı bunda çok önemli bir rol oynadı. İspanyada çok önemli bir hukuk devleti kuruldu. İspanya’da diktatörlük dönemini saymazsak, Türkiye ile bir kıyaslama yapılamaz. Yani, diktatörlükten sonraki İspanya ile 80 sonrasındaki Türkiye arasında bir kıyaslama yapamıyorum.” İnsan hakları için verdiği mücadele ile öne çıkan Real, Şilili Cunta lideri Pinochet hakkında İspanyol vatandaşlarına işkence uygulamak ve öldürtmek suçundan uluslararası tutuklama emri çıkartmış, Pinochet İngiltere’de 16 ay ev hapsinde yatmıştı.