Ergun BABAHAN
Star Gazetesi
Amerika’da Temsilciler Meclisi Dışişleri Dışişleri Komisyonu’ndan sonra, İsveç Parlamentosu da Ermeni Soykırım tasarısını kabul etti.
Bunlar, sözde değil, gerçek kararlar.
Hükümet çok kızdı,
Hem Washington, hem Stockholm büyükelçisini geri çağırdı.
Amerika ve İsveç gezileri iptal edildi.
Anlaşılan bu tepki tasarıyı yeni kabul eden ülkelere yönelik, çünkü kararı daha önce almış ülkelere tepki yok.
Oralar hem ziyaret ediliyor, hem de elçiler duruyor.
Belli ki, devletin zirvesinde karar alınmış, 2010’dan sonra Ermeni soykırım tasarısına evet diyen ülkelere gidilmez, elçi bulundurulmaz diye.
Çünkü Enver Paşa darbeci olabilir, imparatorluğun sonunu getirmiş, 90 bin genci donarak ölüme mahkum etmiş olabilir ama soykırım yapmaz.
Kendi aramızda konuşurken İttihatçıları ve politikalarını eleştirebiliriz ama bizde ‘’Kol kırılır yen içinde kalır’’ anlayışı egemendir.
Baksanıza TÜSİAD bile devletçi oldu.
Ayıp.
Hem kalkın en özgürlükçü siyasetleri savunun, hem de şoven bir siyasete teslim olun.
Sizler de gizli İttihatçısınız demek ki, ne de olsa sermayenizin oluşumunda İttihatçılar’ın payı büyük.
Onlar azınlıkları ezip doğramasa, sizin dedeleriniz o malların üstüne oturup sermaye birikimini yapamayacaktı.
Kısaca tarihinize sahip çıkıyorsunuz.
Zaten Amerikalılar da Kızılderilileri öldürmüştü, değil mi?
Onlar bunu kabul edip okul kitaplarında okutuyor ama olsun.
Ermeni bebeleri Ruslarla birlikte olup Osmanlı’ya savaş açtı
ğı için sürüldü.
Anneleri de bebelere silah sağladığı için tehcire uğradı.
6-7 Eylül aslında Yunanlılar’ın Türkiye’yi dünya kamuoyu önünde küçük düşürmek için hazırladığı bir tezgahtı.
Osmanlı Hanedanı hain olabilir, düşmanla işbirliği yapabilir ama onların yönetimi soykırım yapmaz.
Sabah’tayken de yazmıştım.
Eğer Hitler Türk olsaydı, Yahudi soykırımını da inkar ederdik.
Bu inkarda bulunan kimi muhafazakar gazeteler var tabii ki.
Evet, biz Orta Asya’dan çıktık, bebelere şeker, analara ekmek, kocalara iş vererek Avrupa’nın göbeğine kadar gittik.
Viyana önünde şeker ve ekmeğimiz bittiği için geri dönmek zorunda kaldık.
Yoksa, tarihimiz pırıl pırıl lekesizdir.
‘’Allah Allah’’ diye bağıran ordunun cami bombalama planlarını kabul ederiz ama aynı ordunun kendi yurttaşlarını toptan imha etmesi gerçeğini kabul etmeyiz.
Dersim gerçektir, Ermeni soykırımı yalan.
Sayın Başbakan bir de şu tehcir kararlarını açıklasanız.
Gerçi sayıları 300 bin ile 1.5 milyon arasında değişen ve bin yılı aşkındır bu topraklarda aşayan Ermeniler’in sayısının neden onbinlerle ifade edilebilecek düzeye düştüğünü açıklayamayız ama olsun varsın.
Bence 24 Nisan’da herkes pankartları hazırlayıp sokağa dökülsün, ‘’Hepimiz Enver’iz, hepimiz İttihatçıyız’’ diye.
Hürriyet’in eski yayın yönetmeni bayrak mitinglerinde çok etkin ve başarılıydı, ‘’Hepimiz Enver’iz’’ mitinglerini de başarıyla yapar.
Bence 5 kupona pankart bile verebilirler.
Haydi ulusalcılar, sokağa…