Halklar Kadıköye’de Buluştu

[ A+ ] /[ A- ]

Suryaniler.Com

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen halkların buluşması 3 etkinliğinde, pek çok sanatçı bu coğrafyada yaşayan halkların kendi dillerinde seslendirdiği ezgileri,dansları ve kültürleriyle bir araya geldi.

Program çerçevesi içinde Arapça, Lazca, Pontusca, Gürcüce, Hemşince, Osetce, Ermenice, Çeçence, Rumca, Kürtçe, Süryanice, Zazaca gibi Anadolu ve Mezopotamyada yaşayan halkların dillerinde pek çok ezgi seslendirildi.

Halkların Dostluğu Girişiminin Düzenlediği Etkinlikte ayrıca fuaye etkinlikleri çerçevesinde, Diller Üzerine Afiş sergisi ve resimler sergilenirken, Halklar Üzerine yayıncılık yapan kurum ve kuruluşlarda,stantlarını açtılar. Fuayede sunulan halklara ait yemeklerin konuklara ikram edilmesi ise,pek çok halk mutfağının seçkilerinin tanıtıldığı bir “Kardeşlik Sofrası “ niteliğinde idi.

Çok yoğun bir izleyici kitlesinin yer aldığı etkilikte salonda ayakta kalanlar olmasına rağmen, yaklaşık 6 saat süren etkinlik ilgiyle izlendi

Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde Saat 17:00 de başlayan etkinlikte, sırasıyla; Mutlak Sessizlik, Aka-der Müzik Topluluğu, Birol Topaloğlu, Yakup Swirinoyo Atuğ, Dengbej Xani, Mutlu Öğün, Sedat Şimşek, Nedret Ural, Asi-Der Korosu, grup Helesa, Kafdağı Müzik Topluluğu, Hikmet Akçiçek, Deyişler, Umut Küsen, Keops, Yaşar Kurt, Metin Kahraman sahne aldı.

Etkinlikte Halkların Dostluğu Girişimi Adına Konuşma yapan Yaşar Güven;

“Çok gövdeli bir ağacın ortak meyvesiyim.”

“Anadolu’da binlerce yıldır bir arada yaşayan halkların, barış içinde yaşaması ortak özlemimizdir.

Ayrı dillerde, ayrı ezgilerde hep aynı özlemi dile getirdik. Bizler farklılıklarımızla yanyana, kardeşçe, barış içinde, insanca ve onurumuzla yaşamak isteyen “çoğunluğuz”.” Dedi. Güven konuşmasını şöyle sürdürdü; “Kimi zaman halkları yok sayarak, aşağılayarak, kimi zaman da farklılıklarımızı kardeş kavgasına dönüştürerek çıkarlarını korumak istiyorlar ki, onların çıkarları biz halkların felaketidir. “Bizler bu ülkede yaftalanarak yaşayan, her gün aşağılanan insanlarız: Örneğin, Çerkes olduğumuz için hain, Kürt olduğumuz için bölücü ilan edildik. Laz olduğumuz için bizimle dalga geçildi, Arap olduğumuz için pis, Türkmen olduğumuz için barbar olduk. Alevi olduğumuz için en pervasız şekilde mum söndüren ilan edildik. Ermeni veya Rum olmak ise küfürden sayıldı. Ve bunlar her gün farklı şekillerde karşımıza çıktı.”

“Farklı halkların bir arada iş yapma kültürünü geliştirebilmesi, “birbirini tanımasının,” halkların birbirini tanıması kardeşliğin ve dostluğun ilk adımıdır diyerek, bu toprakları halkların kardeşlik bahçesine dönüştürmek için, halkların ortak mücadelesini geliştirmek istiyoruz.”

Etkinlik Bekir Kilercinin Şu dizeleriyle son buldu.

“Ve karanlıklar senaryosunu parçaladığımızda

Bütün şarkılarda kendi dilinde

Şu nakarat dillenir

Bütün Halklar Kardeştir”