Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 8 asistana da Gezi direnişi sürecinde KESK’in grevine katıldıkları gerekçesiyle 24 ay kıdem durdurma cezası verildi.
Verilen cezalar, Marmara Üniversitesi Rektörü Zafer Gül’ün ve İletişim Fakültesi Dekan’ı Yusuf Devran’ın üniversitede faşist saldırıları kollayan, muhalif öğretim elemanlarını baskı altına alan ve sendikal çalışmaları engelleyen tavırlarının son halkası niteliğinde. Özellikle Yusuf Devran son dönemde fişleme ve tehdit uygulamaları ile basında sıkça yer almıştı. Eğitim-Sen, Devran hakkında suç duyurusunda bulunmuş, Devran’ın baskıcı ve ayrımcı uygulamaları uluslararası düzeyde yankı bulmuştu.
Ceza alan araştırma görevlileri hakkında, Gezi direnişi sırasında KESK’in çağrısıyla gerçekleşen iki günlük greve katıldıkları gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.
Marmara Üniversitesi asistanları, Ethem Sarusülük’ün katili polis Ahmet Şahbaz ile aynı cezaya çarptırılmalarının ardından şöyle açıklama yaptı: “İki yıl kıdem derecemiz yükselmeyeceği gibi zaten başkaları için gelen kadrolara, akademik birikimimize güvenip başvuramayacağız bile, sırf bize verilmesin diye o kadrolar türlü oyunlar oynanmak zorunda kalınmayacak. Biz kimseyi fişlemedik; kimseye iftira atmadık, psikolojik şiddet uygulamadık, baskı yapmadık; kimseyi internette açtırdığımız sahte hesaplarla karalamadık; hiçbir doçente fiziksel saldırıda bulunmadık; hiçbir öğretim üyesini, asistanı, öğrenciyi, gazeteciyi tehdit etmedik; insan kayırmadık. Sadece bunları yapanlara boyun eğmedik, evet efendim-sepet efendim demedik. Bundan sonra da tertemiz alnımızı ve sicilimizi kimsenin kirletmesine müsaade etmeyeceğiz. En kısa sürede bu haksız-hukuksuz cezanın iptali için dava açacağız; bize ‘sınavlarda büyük aksaklıklar yaşanmasına neden olundu’ iftirasını atan, bizi töhmet altında bırakan herkes için de suç duyurusunda bulunacağız. İnadına ‘bir ağaç gibi hür bir orman gibi kardeşçesine’ Marmara İletişim’de var olmaya devam edeceğiz” diyorlar.