Arev B. Mirakyan – NorZartonk.org
Hep birlikte ortak bir gelecek inşa etmek amacıyla kurulan ‘Yanyana Ortak Bir Gelecek’ adlı projenin çalışmaları 30 Ocak 2017 itibariyle RUMVADER öncülüğünde ilk adımlarını attı projenin eş başvuru sahibi ise Boyacıköy Surp Yerits Mangans Ermeni Kilisesi Vakfı’dır.
Hedefleri üniversite çağındaki gençlerin Türkiye’nin kültürel çeşitliliğine gösterdikleri duyarlılığı pekiştirmek, nefret söylemlerini bertaraf etmek, kültürlerarası diyaloğu arttırmak, toplumda dayanışmayı arttırmak, Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin ve Yahudilerin Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve siyasi katılımına katkıda bulunmayı amaçlıyorken öncelikli hedef grupları ise üniversite öğrencileri, akademisyenler, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler ve Yahudiler.
Proje kapsamında yapılacak etkinliklerden biri de 24-27 Temmuz tarihleri arasında Heybeliada Aya Triada Manastırı’nda 18-32 yaş arası Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi gençlerin katılımıyla gerçekleşti. Dört günlük program kapsamında sivil toplum ve savunuculuk, yaygın eğitim metodolojisi, AB projeleri ve hibe programları üzerine çeşitli aktivitelerle eğitim alırken aynı zamanda ortak geçmişleri, ortak sorunları ve nasıl ortak bir gelecek inşa ederizi konuşan gençler yoğun program esnasında NorZartonk.org ‘ a da düşüncelerini aktardılar.
Stella Karachristianidou (Proje İletişim Koordinatörü) : Ben azınlık mensubu değilim ama son üç yıldır Türkiyeli Rumlarla beraber çalışıyorum, iletişim içindeyim o yüzden ben öncelikle Rumların sonra ise diğer halkların yararlanacağını düşünüyorum. Bu proje içinde iki önemli hedef var biri Ermeniler, Rumlar, Süryaniler ve Yahudiler arası diyaloğu arttırmak iken diğer hedef ise Türk gençlerle Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi gençler arası diyaloğu arttırmak. Ben de bir genç olarak bu proje için oldukça hevesli ve umutluyum.
Kristin Reçber: Programın çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Hem burada bulunan toplumlar için hem de kişisel gelişim açısından. Bir Süryani olarak kendi toplumumun düzenlediği etkinliklere çok katılıyorum ama daha önce Ermeniler, Rumlar ve Yahudilerle beraber ortak bir etkinliğe katılmamıştım güzel bir deneyim oldu.
Maria Eleni Haçudi: Merhaba, ben 18 yaşındayım ve İzmir’den katılıyorum programa kamp çok verimliydi benim için ilk defa kendi cemaatimden insanların yanındaydım. Farklı cemaatlerden insanlarla tanışmak ,deneyimlerimizi ve kültürlerimizi paylaşmak çok keyifliydi. Birbirimizi öğrendik, bir bağ oluşturduk, bir takım olduk.
Betsy Penso: Kampa gelirken hedefimizin tam olarak ne olduğunu ve eğitimin içeriğini kavrayamamıştım. Buna rağmen daha önce Türkiyeli azınlık gençlerinin daha önce herhangi bir platformda bir araya gelmemiş olması sebebiyle katılmak istedim. Aldığımız deneyimsel öğrenim yolları eğitiminden ziyade, diğer azınlık gençleri ile biraraya gelmiş olmak, ortak değer ve bilince sahip olduğumuzu görmek beni çok heyecanlandırdı. Gençlerin birlikte çalışarak çok güzel projelere imza atabileceğini fark ettim. Bu bağlamda bizi yanyana getiren etkinlik koordinatorlerine teşekkürü borç bilirim.
Evridiki Pingo: Öncellikle programa katılmadan önce bu kadar samimi ve sıcak bir ortam olacağını ve böyle güzel arkadaşlıklar edinebileceğimi beklemediğimi itiraf etmeliyim. Program sayesinde farklı azınlıklardan arkadaşlarla birçok konuda fikir alışverişinde bulup kültürlerimizi ve sorunlarımızı konuşarak onları daha yakından tanıma fırsatı yakaladım. Aslında bu kadar ortak yanımız varken birbirimizi ve kültürlerimizi me kadar az tanıdığımızı anladım. Birlikte atölyeler hazırlayarak hem eğitimcilik konusunda deneyim kazandık hem de azınlıklar arası işbirliği ile ortak çalışmalar yürütebileceğimiz alanlar olduğunu görmüş olduk. Daha önce bu tip projelerde hep katılımcı olarak bulunan bir kişi olarak projerin hazırlık aşamalarıyla ilgili bilgi edinmek benim için yeni ve heyecan verici bir tecrübe oldu.
Narod Avcı: Merhaba, ben şöyle diyebilirim ki bu etkinlik benim için çok iyiydi başka milletlerle temas etmek Süryanilerle, Yahudilerle, Rumlarla beraber olmak çok güzeldi ayrıca deneysel öğrenme yöntemleri de oyunlarla birşeyleri öğrenmemiz de benim için önemliydi çünkü sonra ben bunu taşıyabilirim kendi derneklerimize ,okullarımıza böylelikle farkındalık yaratmış olabilirim kendi toplumumda .Ayrıca bence bu da çok önemliydi bir proje kapsamında Yahudilerin geniş toplumda ve kendi aralarındaki sorunlarlarla ilgili konuşurken Süryanilerin, Rumların keza Ermenilerinde aynı paydada birleştiğini ve hepimizin genel problemlerinin aynı olduğunu farkettik onu öğrendik bu yüzden RUMVADER ve diğerlerine bize bunu farketme imkanı verdiler projelerimizi de umarım en kısa zamanda hayatımıza geçiririz.
Barsavmo Polat: Merhaba, ben Adıyaman’dan katılıyorum. Kısaca bilgilerimi ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Programın yaşadığım coğrafya gibi kültürel zenginliğe sahip olması beni cezbeden noktalardan biriydi. Programa katılmamda ki sebep ise daha farklı kültür ve düşünceleri öğrenmek, zenginleşmek, kendi kültür ve yaşayışımız hakkında bilgi aktarmak, katkı sağlamaktı. Maalesef günümüzde doğru tarih ve bilgi kaynaklarına ulaşmak zorken programda birebir aktardığım ve aldığım bilgilerle kendimi tazeleme şansı yakaladım. Program Ermeniler, Rumlar, Süryaniler ve Yahudiler arasındaki bilgiyi, iletişimi, iş birliğini arttıracak bir zemin oluşturdu. Bu dört günlük süre gerçekten dolu dolu ve çok zengindi. Programın oluşumu için herkese çok teşekkür ederim gerçekten çok güzeldi bulunduğum noktadan herkese kolaylıklar diliyorum.