Erdoğan ‘Şeriatçıyım’ Sözünün Hakkını Veriyor: ‘Dine Ait Tüm Meselelerde İlgili Kesimleri Cesaretlendireceğim!’

[ A+ ] /[ A- ]

yarım

Sendika

Tayyip Erdoğan 5. Din Şurası’ndaki konuşmasında, kendisinin Cumhurbaşkanı olarak din konusunda teşvik edici olacağını söyledi, aklın ve bilimin tek çıkış yolu olarak gösterilmesini eleştirdi:

“40 yıldır siyasetle iştigal eden bir kardeşiniz olarak bugün de cumhurbaşkanı sıfatıyla benim ilgi alanım meselenin pratik boyutu. Cumhurbaşkanı olarak bu ülkede dine ait tüm meselelerin artık özgürce ve özgüvenle ele alınabilmesi için ilgili kesimleri cesaretlendirmekle mükellef olduğum inancı içindeyim.”

“Aklın ve bilimin tek çıkış yolu gösterilmesi manidardır”

“200 yıldır bu ülkede bazı meseleler özgürce ve cesaretle ele alınamamıştır. Dindarlık ile cehalet hep eş tutulmuştur. Din ve dindarlık yobazlığın, gericiliğin, baskının nedeni olarak lanse edilmiştir. İslamofobiklere göre İslam dünyasının geri kalmasının nedeni dindir. Bilimde ve teknolojide geride kalmanın nedeni işte bu İslamofobiklere göre dindir. İslam dünyası ve İslam dünyasının münevverleri defansta kalmaktan ofansif bir hareketin içine girememişlerdir. Biz öyle bir dinin mensubuyuz ki ilk emir ilim. Oku diye emreden bir dinin mensubuyken adeta sanki ilmi reddeden bir din varmış gibi sunulmaya gayret edilmiştir. Böyle bir dinin mensubuyken aklın ve bilimin tek çıkış yolu gibi gösterilmesi manidardır.”

Erdoğan yine klasik İslamcı demagojiye başvurarak dindarların baskı gördüğünden söz etti:

“Bu ülkede kimi zaman Kuran’ın okunması, öğretilmesi, ezanın aslıyla okunması dahi yasaklanmıştır. Başörtüsü yasaklanmış, kimi camiler ahır olarak kullanılmış. Namaz kılanlar horlanmış ve bazı imkanlardan da mahrum bırakılmıştır. Din ve dindarlar söz konusu olduğunda her türlü tasarruf yapılmıştır. Dinin yaşanmasını bırakın, dinin konuşulmasına, dine ve dindarlara yönelik saldırılara karşı cevap verilmesine dahi imkan verilmemiştir. Sahte hocaların toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele desteklenmiştir, hatta teşvik edilmiştir. Sözüm ona alimlerin sırtları sıvazlanmıştır.”

“Yurttaşlık benzeri din…”

Erdoğan, Cumhuriyet’i de yurttaşlık ve Çankaya simgeleri üzerinden eleştirdi, kamusal alanın İslam’ın kural ve simgeleri ile biçimlendirilmesini eleştirenleri hedef aldı:

“İslam dinine ve onun kamusal alandaki görünümüne karşı husumet besleyenler yarın yazacaklar biliyorum ama söylemek durumundayız aslında kendi elleriyle kendi dinlerini icat ettiklerinin farkında değiller. Yurttaşlık benzeri din icat ederek İslam karşısına kendi yapay dinlerini koymanın çabası içinde olduklarını bilmiyorlar ya da bilmek istemiyorlar. Bu ülkede çıktılar, ‘sipariş şairleri’ çıktı bunların. Kabe Arap’ın olsun bize Çankaya yeter dediler. Bu zihniyet helvadan put yapma zihniyeti değil de nedir? Kendileri yaptılar kendileri taptılar. Bunu hâlâ ikamet etmek isteyenler var. İşte bunun için normalleşme, özgüven, cesaret diyoruz. 100 bini aşkın din adamımız var bunun için ülkemizde. Demokrasi, özgürlük diyoruz.”

Osmanlıcayı zorla öğretecekmiş

Osmanlı Sarayı’nın dili olan Osmanlıcayı öven Erdoğan, isteseler de istemeseler de Osmanlıca öğretilecek.

“200 yıldır yaşanan baskılara rağmen köklerimizle kesilmeye çalışılan irtibata rağmen Türkiye’nin alimleri ayaktadır. Osmanlıcayı bu ülkenin evlatlarının öğrenmesinden rahatsız olanlar var. Bu eskimez Türkçedir. Yabancı değil bu. Bununla gerçekleri öğreneceğiz

Mezar taşlarının okunmasını mı öğreneceğiz diyor. O mezar taşlarında bir tarih yatıyor. Bunu bilmemekten büyük acz olabilir mi? Bu bizim şah damarlarımızın koparılmasıydı.”

“İlimde çok büyük güçlere sahip olan bir milletin bu ilmi kaybetmesi felakettir. Bunun öğrenilmesini istemeyenler var. İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca da öğrenilecek ve öğretilecek. Bu dinin bir sahibi var. Sahibi bu dini dünya var oldukça muhafaza edecektir. Bize düşen emanetin hakkını vermektir. Emanetin hakkını verebilirsek mezhepler arası çatışma sona erecektir. Bize biçilen rolleri atıp kendimiz olabilirsek adaletin yeryüzüne egemen olması mümkün hale gelecektir. Hiç tereddüt etmeden, korkmadan gerekli soruları sorun. Defanstan çıkın, ileriye koşun. Her zaman arkanızda olacağız. Bu millet her zaman sizin yanınızdadır.”

20 yıl önceden bir hatırlatma:

“Türkiye’de yaşayanların yüzde 99’u elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor. o zaman yüzde 99’un ‘elhamdülillah şeriatçıyım’ demesi de lazım. Ben elhamdülillah şeriatçıyım. Şeriat İslam, Allah’ın kuralları demektir.” (21 Kasım 1994, Milliyet)