Diyarbakır’da İlk LGBT Yürüyüşü

[ A+ ] /[ A- ]

ETHA

Diyarbakır KeSKeSoR LGBT ve İstanbul LGBT Dayanışma Derneği’nin Trans X Projesi için Diyarbakır, İstanbul, Gaziantep ve Adana’dan bir araya gelen LGBT’ler Ofis Sanat Sokağı’nda yürüyüş gerçekleştirdi.

Sıklıkla ‘Transfobik devlet yıkacağız elbet’, ‘Kürdistan vardır, Kürt LGBT’ler vardır’ ve ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganlarının atıldığı eylemde ortak basın açıklamasını KeSKeSoR LGBT adına Sibel Aktaş, İstanbul LGBT Dayanışma Derneği adına Ebru Kırancı ve Quer Adana LGBT adına Akın Köse okudu.

İlk sözü alan KeSKeSor LGBT üyesi Sibel Aktaş, 9 Temmuz’da İzmir’in Kuşadası ilçesinde katledilen trans kadın Dora Özer’i hatırlatarak, “Dora gibi yüzlercesi bu coğrafyada devletin sistematik şiddeti yüzünden can veriyor. Çünkü erk devlet bize şiddeti, küfrü, ayrımcılığı, ırkçılığı ve ötekileştirmeyi bir yaşam biçimi olarak dayatmakta” dedi. Trans cinayetlerinin sistematik ve politik olduğunu söyleyen Aktaş, “Devlet katillere verdiği her türden taviz ve teşvikle trans katliamlarına kapı aralamaya devam etmektedir” şeklinde konuştu.

‘Trans cinayetleri politiktir’

Queer Adana LGBT oluşumundan Akın Köse ise, hukuksuzluğu ve katliamları sadece transların yaşamadığına dikkat çekerek, “Gezi Parkı direnişi başladığı günden beri kaybettiğimiz beş canı, Lice’de kalekol yapımına karşı çıktığı için katledilen Medeni’yi, onlarca tutuklunun, kaybın ve gözaltının da takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.

Son olarak İstanbul LGBT Derneği’nden Ebru Kırancı, “Katledilen Kürt gençlerinin, sürgüne zorlanan LGBT bireylerin, yakılan köylerimizin, tahrip edilen doğamızın ve Kürt halkının haklı taleplerinin tarafıyız” dedi. Trans cinayetlerinin politik olduğunu söyleyen Kırancı, “Translara yönelen şiddet eşcinsellere, engellilere, kadınlara, HIV pozitif bireylere, Ermenilere, Kürtlere, Romanlara, Alevilere, emekçilere, işçilere, hayvanlara ve doğaya yönelen şiddetin bir başka yüzüdür” şeklinde konuştu.