BİA Haber Merkezi
Dink Ailesi avukatları, Kafes Eylem Planı dosyasının incelenmesini istediler. Mahkeme, kararı savcılığa bıraktı. Mahkeme, tahliye kararı almadı ancak “ihmalci” istihbaratçıları dinlemeyi reddetti. Dava 10 Mayıs’ta sürecek.
Hrant Dink’in ailesinin avukatları, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Levent Bektaş’ın işyerinde bulunduğu ifade edilen ve henüz iddianamesi düzenlenen Mart 2009 tarihli “Kafes Operasyonu Eylem Planı”nda azınlıkların hedef alınmasına dair iddiaları incelemesini talep ettiler.
DVD’de kayıtlı, “Gizli” ibareli belgenin “Durum” başlıklı bölümünde aynen şu ibareler yer almaktadır: “Rahip Santoro, Malatya Zirve Yayınevi ve Hrant DİNK operasyonları sonrasında, Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş, ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da desteğiyle, söz konusu olayların, ERGENEKON tarafından organize edildiği şeklinde yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunulmuştur.”
Dava 10 Mayıs’ta sürecek
Dink Cinayeti’nin 12. duruşması (8 Şubat) sonunda mahkeme, Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender’in, “kaçma şüphesinin sürmesi, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgu kriterinin mevcut dosyada devam etmesi ve koruma tedbirlerinin yeterli olmayacağı” gerekçeleriyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Yargılamaya 10 Mayıs’ta devam edilecek.
Mahkeme, müdahil avukat Fethiye Çetin’in mahkemeye sunduğu 18 sayfalık ve sekiz maddelik taleplerin değerlendirilmesini soruşturmayı yürüten savcılığa bıraktı.
Bu talepler içerisinde, yaşamı tehlikede olduğu halde Dink’i korumayan güvenlik kuvvet yetkilileri, hedef gösterilmesinde aktif rol alanlar hakkında soruşturma açılması, Kafes eylem planında tarif edilen örgüt yapısıyla cinayetle ilişkinin araştırması da bulunuyor.
Akyürek, Zenit ve istihbaratçılar dinlenmiyor
Ancak mahkeme, müdahil avukatlar gibi azmettirici sanık Erhan Tuncel’in dinlenmeleri için talepte bulunduğu başta İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve Muhittin Zenit olmak üzere istihbarat sorumlularının dinlenmesi yönündeki talebi geri çevirdi.
TİB’den kayıtlar ısrarla isteniyor
Mahkeme, 19 Ocak 2007 sabahından cinayet sonrasına kadar cinayetin işlendiği mahalde yapılan telefon ve SMS haberleşmesinin tam listesinin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) yeniden istenmesini talep etti.
Üç tanığın sanık olması istendi
Tanıklar Turan Meral, Orhan Özbaş ve Kaan Gerçek cinayetten iki hafta sonra Emniyette verdikleri ifadelerinde tetikçi zanlısı Ogün Samast ile İstanbul’da arabayla gezdirdikleri, Bayrampaşa, Gazi Mahallesi ve Eyüp’e gittikleri, bu kişinin kendilerine silahını göstererek “Bir kişiyi öldürmeye geldim” dediğini, cinayet günü telefon ederek de “Ben o kişiyi öldürdüm gidiyorum ben” diyerek telefon ettiğini söyleyerek “Polise gitmekten korktuk” demişlerdi.
12. duruşmasında yeniden dinlenen üç tanık, bu kez, Samast’ı hava atmak isteği için ve ciddiyetsiz göründüğü için ciddiye almadıklarını, bazılarıysa silahı görmediklerini ileri sürdüler.
Bu kişilerin örgütlü yapıda yer aldıklarına dair işaretler gören müdahil avukatlar, tanıklar hakkında “yalancı tanıklık” suç duyurusunda bulunulmasını istediler. Ancak mahkeme, bunun için avukatların kendilerinin savcılığa şikayette bulunabileceklerini bildirdi.
Mahkemeye gönderilen İstihbarat Daire Başkanlığı’na ait bir rapor, Samast’ı İstanbul Otogarı’nda karşılamaya gelenler bulunduğunu belirtiyordu.
Mahkeme, Özbaş ile Meral arasındaki telefon ve diğer sinyal haberleşmesinin tespiti için TİB’den yanıt bekleyecek. Mahkeme, Samast’ın kaçtığı Şafak Sokak’ta faaliyet gösteren ruhsat ve belgelerin Şişli Belediye Başkanlığı’na yazı yazılacak. Bir başka işyerinin de cinayet döneminde hangi faaliyetle meşgul olduğu da yeninden İstanbul polisinden sorulacak.
Tanıklar Erhan Sevil ve Mehmet Ali Temelocak gelecek duruşmaya zorla getirilecek.