Bir Çınar Devriliyor

[ A+ ] /[ A- ]

Ferda BALANCAR
Agos Gazetesi

Türkiye’nin en eski gazetelerinden biri olan Apoyevmatini Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizin kurbanı olmak üzere. Gazetenin sahibi ve yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis, yeni gelir kaynakları bulamazlarsa gazeteyi 86. doğum günü olan 12 Temmuz 2011’de kapatacağını açıkladı.

Türkiye’nin en eski gazetelerinden biri olan Apoyevmatini de Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizin kurbanı olmak üzere. 12 Temmuz 1925’ten bu yana İstanbul’da Rumca olarak yayımlanan gazetenin ilan gelirlerinin önemli bir kısmını Yunanistan bankaları ve büyük şirketlerinin destek amacıyla verdikleri ilanlar oluşturuyor. Ancak geçen yıldan bu yana gittikçe ağırlaşan ekonomik krizin etkisiyle kemerleri sıkmaya başlayan Yunan kuruluşları Apoyevmatini’ye verdikleri ilanları büyük ölçüde azalttı. 600 abonesi olan Apoyevmatini’nin Yunanistan kaynaklı ilan gelirleri olmadan ayakta kalması mevcut koşullarda mümkün görünmüyor.

Doğum gününde veda

Agos’a konuşan Apoyevmatini’nin sahibi ve yayın yönetmeni Mihail Vasiliadis, yeni gelir kaynakları bulamazlarsa gazeteyi 86. doğum günü olan 12 Temmuz 2011’de kapatmaya karar verdiklerini açıkladı. Vasiliadis, “Aslında 12 Temmuz’a kadar bile dayanmamız çok zor ama hiç olmazsa bu anlamlı günde gazeteyi kapatalım diye bütün güçlüklere rağmen bu tarihe kadar Apoyevmatini’yi çıkartmayı sürdüreceğiz” dedi.

Apoyevmatini 3 bin kişilik İstanbul Rum cemaatinin hemen hemen tüm evlerine giriyor. 610 civarında Rum ailenin 600’ü gazeteye abone. Abone gelirinin dışında İstanbul’daki Rum Vakıfları’ndan da ilan geliri olan gazete için bu, ciddi bir gelir kaynağı oluşturmuyor. Vasiliadis “Rum Vakıfları’nın pek çoğu zaten çok ciddi ekonomik zorluklarla boğuşuyorlar. Apoyevmatini’ye destek olacak durumları yok, aksine kendileri devasa ekonomik zorluklarla baş etmeye çalışıyorlar” diyor.

Aylık toplam gideri 12 bin TL civarında olan Apoyevmatini’nin yurtiçinden gelen abone ve ilan geliri bunun yarısını ancak karşılayabiliyor. Geriye kalan kısmı Yunanistan Merkez Bankası ve Yunan havayolu şirketleri gibi kuruluşların verdikleri ilanlarla bugüne kadar daha doğrusu bu yılın başına kadar karşılanabiliyordu. Son 2 yılda hızla azalan Yunanistan kaynaklı reklam gelirleri bu yılbaşından itibaren nerdeyse sıfıra düşmüş durumda.

Bu koşullarda Apoyevmatini’yi kurtarabilecek bir mucize olabilir mi? Vasiliadis bu soruya “Çıkmayan candan ümit kesilmez” diye cevap veriyor. “AB fonları ya da medya kuruluşlarına mali destek sunan uluslararası kuruluşlardan yardım alamaz mısınız?” sorusuna “Bu gazetenin iki çalışanı var, biri ben diğeri de oğlum. Haftanın 5 günü gazeteyi çıkartmak için her gün neredeyse 16 saat çalışıyoruz. Bu tür fonlara başvurmak için ciddi bir zaman ve emek harcamak gerekiyor” diye cevap veriyor.

Çözüm: Pozitif ayrımcılık

Vasiliadis, resmi ilanlardan pay alamamaktan şikâyetçi. “Apoyevmatini pozitif ayrımcılığa tabi tutulması gereken bir gazeteyken tek bir kuruş resmi ilan geliri olmaması çok düşündürücü. Bırakın Apoyevmatini’yi, eğer devlet pozitif ayrımcılık yapmazsa İstanbul Rum Toplumu’nun da yaşama şansı yoktur’ diyor. Vasiliadis’in Rumlara yönelik pozitif ayrımcılık beklentisinin çerçevesini 1964’te İstanbul’dan sınır dışı edilen 13 bin Yunanistan vatandaşına ya da hayatta olan akrabalarına yeniden Türkiye vatandaşlığı verilmesi oluşturuyor. Özellikle krizin çok sert yaşandığı günümüzde Türkiye’nin 13 bin kişilik vatandaşlık çağrısına Yunanistan’da yaşayan İstanbullu Rumların ilgi göstereceğini söyleyen Vasiliadis, bu 13 bin kişinin İstanbul’a gelmesiyle yaş ortalaması oldukça yüksek olduğu için yakında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 3 bin nüfuslu Rum toplumuna taze bir kan sağlanabileceğini belirtiyor.

Mottosunda “Apoyevmatini’nin haberi olmadan İstanbul’da ne bir Rum doğar, ne bir Rum ölür” yazan gazetenin kaderi İstanbul Rum toplumununkiyle sıkı sıkıya örtüşmüş durumda. Apoyevmatini’nin resmi ilanlardan pay alması ile 13 bin civarında Rum’un yeniden Türkiye vatandaşlığına kabul edilmesi aynı politikanın iki uygulaması olacak. Tabii devlet, tarihsel reflekslerinden arınıp Rum toplumuna karşı pozitif ayrımcılık ilkesine dayanan bir politika izlemeye karar verirse…