BirGün
İstanbul’da Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’in davasının yedinci duruşmasına bu kez de mahkeme heyetinin hukuksuz bir şekilde salonu izleyicilere kapatması damga vurdu. Salonun kapısının da kilitlendiği öne sürüldü.
Bir önceki duruşmada tutuksuz yargılanan sanıkların kışkırtması sonucu yaşanan olayları gerekçe gösteren Emniyet’in, salona aile dışında kimsenin alınmaması ve duruşmanın polis tarafından kaydedilmesi yönünde savcılığa talepte bulunduğu ortaya çıktı. Ancak savcılık tarafından onaylanmamasına karşılık duruşmanın izleyicilere kapatılması tepki çekti.
Çivili Sopayla Saldırdı
Duruma tepki gösteren izleyicilerle polis arasında adliye koridorlarında gerginlik çıktı. Sivil polis olduğu belirtilen kişilerin ‘çivili sopayla’ izleyicilere saldırdığı öne sürülürken, beş kişi yaka paça gözaltına alındı.
Avukat Efkan Bolaç da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Sivil polisler çivili sopalarla adliye içinde insanlara saldırdı. Video çekmek isterken elime vurularak telefonum alındı ve görüntü silindi. Arkasından diğer polisler Tarafından darp edildim. Avukat Olduğum anlaşılınca elinde çivili sopayla dolaşan polis uzaklaştırıldı” diye yazdı.
’55 Asker, 22 Sanık var, İzleyici yok’
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal konuya ilişkin talep yazısını göstererek savcılığın bu talebe yanıt vermediğini dolayısıyla bu uygulamanın hukuksuz olduğunu belirtti. Tanal ayrıca, Twitter hesabından “Duruşma salonunda 55 asker ve özel güvenlik personeli 22 tutuklu sanık var. İzleyicilere yer yok” mesajını paylaştı.
Anne Nuray Gedik’i ‘Kafanı Keserim’ Diye Tehdit Etmişti
Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ndeki ‘salon yetersizliği’ gerekçe gösterilerek daha önce beş kez ertelenen davanın altıncı duruşmasında da sanıklardan biri kimlik tespiti sırasında anne Nuray Gedik’e ‘kafanızı keseceğiz‘ işaretiyle tehdit etmişti. Bir sanık da bıçak çekmiş, duruşmaya verilen arada sanıklar izleyicilere koridordaki bankları fırlatmıştı.
Mahkeme heyeti, beşinci duruşmada ‘kamu güvenliği nedeniyle‘ davanın başka bir yere nakli konusunda Adalet Bakanlığı’na yazılan yazının cevabının beklenmesine karar vermiş ve davayı yine ertelemişti. Üye hakim ise duruma tepki göstermiş ve fiziki şartların İstanbul’da sağlanamaması halinde Türkiye’nin hiçbir yerinde sağlanamayacağını belirtmişti.
Davayla ilgili hazırlanan iddianamede 22’si tutuklu 35 sanık ‘Kasten yaralama’, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘Nitelikli yağma’ gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.