Arjantin Ölüm Uçuşlarını Yargılıyor

[ A+ ] /[ A- ]

ANF

Arjantin’de askeri cunta yönetimi döneminde muhaliflere karşı yapılan katliamların yargılandığı davaların en büyüğü başladı. Cuntanın en korkunç işkence ve katliam uygulamalarının yapıldığı Donanma Mekanik Yüksek Okulu (ESMA)’da görevli subayların da yargılandığı dava, yüzlerce muhalifin uçaklardan atıldığı ‘ÖlümUçuşları’ adlı cinayetler dizisini açığa çıkarmayı hedefliyor.

Başkent Buenos Aires’te Çarşamba günü başlayan davada, 1976-1983 yılları arasında hüküm süren askeri cunta döneminde ESMA’da görev alan 30 kadar eski askerin aralarında olduğu 68 kişi yargılanıyor. Yargılananlar arasında, ESMA’da tutulan muhaliflerin binlerce metre yükseklikten uçaklardan atılarak katledilmesinde rol alan pilotlardan Emil Sisul Hess, Julio Alberto Poch ve Adolfo Scilingo gibi öne çıkan isimler de bulunuyor. Adolfo Scilingo, 1995 yılında, ‘ölüm uçuşları’ olarak adlandırılan cinayetleri itiraf etmiş ve cunta döneminin karanlık bir döneminin üzerindeki perdenin aralanmasını sağlamıştı.

İki yıl sürecek olan davada, uçaklardan atılarak öldürüldüğü tahmin edilen 789 kişinin akıbeti de ortaya çıkarılmaya çalışılacak. Dava boyunca 830 tanığın dinlenmesi bekleniyor.

Ölüm uçuşlarına müzik dinleterek götürdüler

Arjantin’de ‘Kirli Savaş (Guerra Sucia) olarak adlandırılan askeri cunta döneminin insanlık dışı uygulamalarından en ağırları donanmaya ait mekanik okulu olan ESMA’da işlenmişti. 9 ila 30 bin arasında muhalif sosyalist militan, öğrenci, gazeteci ve entellektüelin katledildiği o dönemde, ESMA’da 5 bin kişi işkencelerden geçirilerek kaybedilmişti.

ESMA’da işlenen cinayetlerin en acımasızları ise, dönemin askeri pilotlarından Adolfo Scilingo’nun gazeteci Horacio Verbitsky’ye verdiği bir röportajın ardından ortaya çıkmıştı. İşkence ve insanlığa karşı suç işlemekten 1084 yıl hapse mahkum olan Scilingo, o dönemde her Çarşamba günleri en az 10-15 tutuklunun binlerce metre yükseklikten aşağı atıldığını itiraf etmişti.

Scilingo, tutukluları ölüm uçuşlarına götürmek için yapılanları anlatırken, “Önce dans etmeleri için akıcı müzik çalınıyordu. Daha sonra başka bir cezaevine tahliyeleri için aşı yapılmaları gerektiği söyleniyordu ve anestezide kullanılan ‘Pentotal’ aşılanıyordu. Çok geçmeden tamamen uyuşuyorlardı ve kamyonlara bindirerek piste götürüyorduk” diyerek, cinayetlerin nasıl soğuk kanlılıkla ve acımasızca işlendiğine dikkat çekmişti.

Scilingo’ya göre, sadece 1977-1978 yılları arasında 150-200 kadar ölüm uçuşu gerçekleştirilmişti. Bu da, aslında uçaklardan atılarak katledilen muhalif sayısının tahmin edilenden daha fazla olduğunu gösteriyor.

‘Karınca gibi düşen solcu teröristler’

Arjantin’deki ‘Kirli Savaş’ın’ belki de en gaddar uygulamalarından olan ölüm uçuşlarına katılan diğer pilotlar, uzun yıllar hiç bir şey olmamış gibi pilotluk mesleğini sürdürmüşlerdi. Adolfo Scilingo uzun yıllar Arjantin Havayolları’nda çalışırken, bir diğer pilot Julio Alberto Poch ise Hollandalı Transavia şirketine pilotluk yapmıştı.

Poch, bir dönem beraber çalıştığı meslektaşlarına muhalif tutukluları neden öldürdüklerini anlatırken, “Onlar solcu teröristlerdi” diyerek kendini savunuyordu.

Bir diğer ölüm pilotu Emir Sisul Hess’in ise, uçaklardan atılan muhalifleri anlatırken, “küçük karıncalar gibi düşüyorlardı” dediği ortaya çıkmıştı. Hess, her uçuştan önce tutukluların bayıltılarak, çıplak halde uçaklardan denize atıldığını da kabul etmişti.

Henüz aydınlatılmamış binlerce cinayet var

Arjantin’de 1976-1983 yılları arasında yapılan katliam ve işkencelerin yargılanması aradan geçen 29 yıla rağmen henüz bitirilebilmiş değil. 1983’de cunta yönetiminin devrilmesinden sonra ilk adımların atıldığı yargılamalar, 1986 ve 1987’de dönemin devlet Başkanı Raul Alfonsin’in ilan ettiği genel aflarla sekteye uğramıştı. Kayıp yakınlarının ve insan hakları savunucularının uzun süren mücadeleleri sonucu, 2003 yılında bu aflar geçersiz ilan edildi ve yargılamalar tekrar başladı.

2003 yılından bu yana yaklaşık iki bin kişinin yargılandığı davalarda, aralarında cuntanın lideri Jorge Rafael Videla gibi üst düzey subayların da bulunduğu 300 kişi ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Halen devam eden ve cunta dönemine ait suçların yargılandığı üç yüz kadar davada ise yedi yüzü aşkın kişi tutuklu olarak yargılanıyor.