Marta Sömek
Çanakkale Merkez’de bulunan ve amacının dışında kullanılan 162 yıllık Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nde Tasavvuf Topluluğu tarafından semaya duruluyor ve iftar yemeği veriliyor.
Türkiye’nin birçok bölgesinde yıllardan beridir azınlık mülkleri gasp ediliyor. Binlerce manastır, kilise ve mezarlık kimi zaman Diyanet’e devredildi, kimi zaman da satılığa çıkarıldı. Defalarca vakıfların, Diyanet’ten veya gaspçılardan “satın almak” zorunda kaldığı mülkler oldu. Bunun yanında definecilerin talan ve yağmalarına maruz kalan binlerce mülk de mevcut. Yine azınlık mülklerinde “altın var” iddiaları üzerine yasal izinlerle kazı çalışmaları da yapılarak birçok mülk ve ibadethane harabeye dönüştürüldü. Öte yandan birçok manastır ve kilise de ya ahırlara çevrildi ya da kendi işlevinin dışında kullanıma açıldı.
Manastır Hazine’ye devredildi!
Turabdin’deki (Mardin ve çevresi) Mor Gabriel Manastırı’nın 276 dönümü Hazine’ye devredilmiş ve yıllarca süren mahkemeler olmuştu. 14 Ocak günü Bursa’da bulunan bir Ermeni Kilisesi “Sahibiden.com” isimli internet sitesinde satılığa çıkarıldı. “Bursa’da Kültür Sanat Merkezi/Müze/Otel Olabilecek Tarihi Kilise” başlığıyla satılığa çıkarılan Ermeni Kilisesi için 6 milyon 300 bin lira talep edilmişti.
Üç kez satılığa çıkarıldı!
Mor Yuhanno Süryani Kilisesi, 2015 yılında on iki buçuk milyon fiyat verilerek satılığa çıkarılmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kültür varlığı olarak tescillenen kilise, 5 Ekim 2020 tarihinde ise Sahibinden isimli internet sitesinde 7 bin 250 bin TL’ye ikinci kez satılığa çıkarıldı. Kilise, 8 Mart 2021’de de üçüncü kez Sahibinden isimli internet sitesinde “Mardin merkezde satılık 1700 yıllık tescilli kilise binası” ifadesiyle 7 bin 250 bin TL’ye satılığa çıkarıldı.
Yok edildi!
Ocak 2021’de ise Kütahya’daki Surp Toros Kilisesi, bir şahsın mülkiyetine geçmesinin ardından yok edildi. Tarihi kilisenin yerinde artık düz bir arazi mevcut. Öte yandan 29 Aralık 2020’de Samsun’un Tekkeköy ilçesine bağlı Karaperçin Mahallesi’nde bulunan, 1928 yılında camiye çevrilen yapının ‘altında altın var’ iddiası üzerine 2015 yılında yasal izinle kazı çalışmasına başlandı. Altın bulunamayan kazılarda herhangi bir kalıntıya da rastlanmadı. Ayrıca geçmiş dönemde caminin tabanında 7 kez yasal kazı yapıldığı ancak bir sonuç alınamadığı da biliniyor.
Manastırlar ahır olarak kullanılıyor!
Van’ın Başkale ilçesine bağlı Albayrak köyündeki Aziz Bartholomeus Manastırı 1990’lı yıllarda karakola çevrildi. 1917’de Erzurum’daki Oşki Manastırı ise güney kolu uzun süre cami, güney ve batı kolları ise ahır ve samanlık olarak kullanıldı. Bugün ise birçok duvarı çökmüş durumda. Muş’un Yaygın Beldesi’ne bağlı Şerafettin Dağları eteklerindeki Çengelli (Şahanglı) Köyü Yukarı Yongalı Mezrası’nda bulunan Surp Garabet Manastırı da bölge kentlerinde bugün hala ahır olarak kullanılan ibadethanelerden biri.
Kilisede ayin yerine semaya duruluyor, iftar veriliyor!
Son örneklerinden biri de Çanakkale’de bulunan ve 1860’larda inşa edilen Surp Kevork Ermeni Kilisesi. Kilise şimdilerde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne (ÇOMÜ) verilmiş durumda. Kilise ayakta durmaya devam ederken işlevi ise tamamıyla değiştirilmiş durumda. Üniversitenin “Tasavvuf Topluluğu”nun sema gösterisine sahne olan kilisede ayrıca Ramazan ayı dolayısıyla iftar yemekleri de veriliyor. Üstelik kilisede ayin yapılan ve kutsal olarak görülen “heykel” bölümü ise, ayakkabıyla girilmez ve rütbeliler ile ruhaniler dışında çıkılamazken, “Tasavvuf Topluluğu” tarafından dini hassasiyetler gözetilmeksizin işgal ediliyor.
Ermeni okulu kütüphaneye dönüştürüldü
İçerisi bayraklarla donatılan Surp Kevork Ermeni Kilisesi’nin hemen bitişiğinde bulunan rahip evi ve kütüphaneye dönüştürülen Ermeni okulu da tüm politikalara karşı ayakta duruyor. Rahip evi harabeye dönerken, kilisenin yanında bulunan Ermeni okulu da Alman arkeolog Manfred Osman Korfmann’ın adının verildiği “Manfred Osman Korfmann Kütüphanesi” ismiyle kullanılıyor. Burası daha önce Tekel İdaresi’ne bağlı tütün deposu olarak kullanılıyordu. Daha sonra 2006’da belediyenin mülkü satın almasıyla beraber uzun yıllar boş kalan Ermeni Okulu, 2007 yılında da Troia Vakfına tahsis edildi. Vakıf burayı daha sonra kütüphane olarak restore etti.
Artık kentte Ermeni yaşamıyor
Çanakkale’de 1915 başlarında bin 500 civarında nüfusu olan Ermenilerin iki kiliseleri vardı. İlki Gregoryanlara ait Surp Kevork Kilisesi, ikincisi ise Ermeni Protestan Kilisesi’ydi. Çanakkale Ermenileri, Tekirdağ Ermeni Ruhani önderliğine bağlıydı. I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’deki Ermeniler Ezine, Gelibolu ve Tekirdağ’a göç etmek zorunda kaldı. Ermeni Soykırımı’nda ise Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Çanakkale’deki Ermeniler de topraklarından edilerek zorunlu göçe maruz bırakıldı, katledildi ve sürgünde kaybedildi. Bugün ise Çanakkale’de bir tane bile Ermeni’nin olmadığı tahmin ediliyor.
Çanakkale Merkez’de bulunan Ermeni Mahallesi ise bugün “Zafer Meydanı” ismiyle biliniyor. Ermeni Mahallesi’nde harabeye dönmüş evler ve ticarethaneler bulunuyor.
Rektör ‘İbadethane olarak kullanılması utanç verici’ demişti ama…
Agos gazetesinde 2012’de yer alan bir haberde dönemin ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner, Ermeni kilisesinin ibadethane olarak kullanılmamasının utanç verici olduğunu söylemiş ve kilisenin restore edilerek yeniden ibadethane olarak kullanılmasını arzu ettiğini, kilisenin nasıl hizmet verebilir hale geleceği konusunda Ermeni toplumuna ve yetkili mercilere danışacaklarını söylemişti. Fakat aradan geçen bunca yıla rağmen kilisenin asıl sahiplerini ağırlamadığı görülüyor.
Her geçen gün artan ırkçı saldırılar
Mülk gasplarının yanı sıra AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından sık sık tehditlere maruz bırakılan azınlıklar, siyasetçilerden hukukçulara birçok kişi tarafından da açık bir şekilde hedef gösteriliyor. Nefret söylemleri ve ırkçı saldırıların her geçen gün artış gösterdiği Türkiye’de, ibadethanelere de sık sık ırkçı saldırılar gerçekleştiriliyor. 31 Aralık 2021 tarihinde İstanbul Kadıköy’de bulunan Protestan Kilisesi kapısına “Allah 1” yazılaması yapılmıştı. Yine Kadıköy’de bulunan Surp Takavor Ermeni Kilisesi’nde 3 kişi, kilise duvarının üstüne çıkarak müzik eşliğinde oynamıştı. Üsküdar’da bulunan Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’nin de kapısındaki haç, 26 Mayıs 2021’de yerinden sökülmüştü. Bakırköy’de bulunan ve sık sık ırkçı saldırıların hedefinde olan Dzınunt Surp Asdvadzadzni Ermeni Kilisesi’ne de M.K isimli bir fail saldırıda bulunmuş ve kilisenin kapısı önünde ateş yakmıştı.
Kaynak: Jinnews