Dink Şeması Ergenekon İddianamesine Girdi

[ A+ ] /[ A- ]

sema

Agos Gazetesi

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlandığı ve Şubat 2007’de Başbakan’a iletildiği iddia edilen, Hrant Dink cinayeti sanıkları ile bugün Ergenekon davası kapsamında yargılanan sanıklar arasındaki telefon trafiğini gösteren şema, Ergenekon davasının üçüncü iddianamesinin eklerinde yer aldı.

Dink ailesinin avukatı Deniz Tuna tarafından, bir üst yazıyla 10 Eylül 2008 günü Savcı Zekeriya Öz’e elden teslim edilen şemada, Dink suikastinin tetikçisi Ogün Samast’la birlikte Yasin Hayal, Ahmet İskender, Mustafa Öztürk, Halis Egemen, Erbil Susaman gibi kişilerle, Ergenekon davası sanığı Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Levent Temiz ile Muzaffer Tekin, Erbay Çolakoğlu, Mustafa Levent Göktaş arasında telefon irtibatı olduğu görülüyor.

Ergenekon sanığı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’ın ekler arasında yer alan ifadesine göre, Öz, şemayı Ergenekon soruşturması sırasında kullandı. Öz, 11 Ocak 2009’da gözaltına alınan Göktaş’a, şemadaki bilgilere dayanarak “Dink’in avukatı tarafından savcılığımıza dilekçe ekinde sunulan, mahkemeden elde edildiği belirtilen CD ve ekindeki şema içeriğinde, irtibatlar bölümünde Mustafa Levent Göktaş-E Alb. şeklinde isminizin bulunduğu, bu şemada sizinle irtibatlı görülen şahıslardan tanıdıklarınız var mı? Eylemle ilgili olarak bildiklerinizi detaylı anlatınız?” Göktaş, şemada adı geçen üç kişiyi tanıdığını, ancak uzun süredir bu kişilerle görüşmediğini iddia etti.

Hrant Dink’in adını cinayetin ardından duyduğunu ileri süren Göktaş, şemada yer alan isimlerden Ecvet Kurt’u Karate Federasyonu üyesi olması dolayısıyla tanıdığını belirterek, “Trabzon’da onun karate salonu var. Kurt ile bir defa orada görüştüm. 6-7 yıldır da görmüyorum” dedi. Göktaş, Mustafa Toygar’ın da arkadaşı olduğunu, ama onunla 20 yıldır görüşmediğini iddia etti. Binbaşı Erbay Çolakoğlu ise, Dink suikastı şemasında telefonla görüştüğü belirlenen Ahmet Külekçi’yi tanımadığını, ancak Trabzon’da, Karadeniz gazetesinde çalışan, Ahmet isimli başka bir kişiyi tanıdığını söyledi.

Şemanın doğruluğu ispatlanıyor

Dink ailesinin avukatları, suikastın perde arkasındaki bağlantılara işaret ettiği düşünülen şemanın, dava sürecinde bugüne kadar ortaya çıkan bilgilerle örtüştüğünü ifade etti. fiemada, Yasin Hayal ve o dönemde Alperen Ocakları Trabzon İl Başkanı olan Mustafa Öztürk ile başlayan ilişki ağının, Büyük Birlik Partisi il ve merkez yöneticileri olan Yaşar Cihan ve Halis Egemen’e uzandığı belirtildi. fiemada adı geçen Cihan Kömürcülük’le (Yaşar Cihan) ile Eskişehir Petrol A.Ş. arasındaki ilişkinin Veli Küçük’e bağlandığına ve Eskişehir A.Ş.’ye ait olan telefonun Yaşar Cihan’ın telefonunda başka bir isimle kayıtlı olduğuna işaret eden avukatlar, McDonald’s bombalaması ve Erhan Tuncel’in ifadelerinde sıklıkla adı geçen Erbil Susaman’ın da şemaya dahil olduğunu ifade etti. Dink suikastı sanıkları arasında olan Susaman, Tuncel’in ifadelerine göre, Hayal’in, cinayeti işleyeceğini söylediği ilk isimler arasında yer alıyor.

Şemada yer alan Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Muzaffer Tekin Levent Temiz gibi, Ergenekon davasında yargılanan isimlerin, Hrant Dink hakkında tek tip dilekçelerle savcılıklara suç duyurusunda bulunduklarını, duruşmalar sırasında ağır hakaret ve tehditlerle Dink’e saldırdıklarını hatırlatan avukatlar, Dink’in hedef haline gelmesinde bu isimlerin önemli rolü olduğunu belirttiler.

Şemada yer alan bazı isimlerin Emniyet görevlisi olduğu yönünde güçlü şüpheler olduğunu söyleyen Dink ailesinin avukatları, suikastın işlendiği dönemde Trabzon Emniyeti’nde görevli olan Necati Ekici ve Erzurum Emniyeti’nde görevli Murat Tekin isimli şahısların kimliklerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Avukatlar, şemanın hangi istihbarat kurumu tarafından, ne zaman hazırlandığı, ortaya çıkan bilgiler ışığında ne tür çalışmalar yapıldığı sorularının yetkililer tarafından yanıtlanması gerektiğini vurguladı.