Rojava’da kadın davalarına kadın hakimler bakıyor

[ A+ ] /[ A- ]

ANF

Batı Kürdistan’da yaşanan halk devrimi en fazla da kadınlar açısından bir devrim olarak değerlendiriliyor. Özerklik yasaları çerçevesinde zorla ve küçük yaşta evlilikler, çok eşlilik, başlık parası, berdel gibi uygulamalar yasaklandı. Kadınlar şiddet ve toplumsal cinsiyetçiliğe karşı mücadeleyi kurumsallaştırdı.

Rojava genelinde bulunan 17 Kadın Evi şiddete karşı kadınların başvurduğu bir merkez olurken, 3 merkezdeki Kadın Akademileri’nde eğitimler veriliyor. Kadın Meclisleri ile yönetim çalışmalarında yer alan kadınlar, kooperatif ve atölyelerle ekonomilerini oluşturuyor; aile içi şiddet vb davalara kadın hakimler bakarak yargıdaki eril zihniyeti ortadan kaldırıyor. Yekitiya Star çatısı altında toplumsal, siyasi, ekonomik, savunma tüm alanlarda mücadele yürüten kadınlar tüm bunları 3 yıl gibi bir sürede başardı.

2005 yılında kurulan ama 19 Temmuz devrimi ardından daha da aktifleşen Yekitiya Star’ın Koordinasyon Üyesi Dicle Serêkaniyê ANF’nin sorularını yanıtladı.

Dicle Serêkaniyê Rojava’da kadına karşı şiddetle mücadelenin geldiği düzeyi “elbette kadınların tüm sorunları çözülmüş değil. Ama ciddi bir mesafe kat edildi. Gücümüz ve örgütlülüğümüze güveniyoruz. Rojava’da hayatın her alanında mücadele yürütüyoruz” sözleriyle özetliyor.

Toplumsal değişimde özellikle savunma alanındaki kadınların rolüne de, “çeteler ‘Kürt kadınları helaldir’ diyerek vaaz verdiklerinde YPJ militanları bombalarla onların tanklarının üzerine gittiler. Büyük bir direniş sergilediler. Bu bile başlı başına bir devrimdir” diyerek dikkat çekiyor.

Rojava’da 19 Temmuz devrimi ardından kadınlara dönük kurumlaşmalara gidildi. Bu kurumlar hangi ihtiyaçlara cevap oluyor?
Yekitiya Star 2005 yılında kuruldu. Ancak Rojava’da 40 yıldır kadın çalışması yürütülüyor. Bugünkü çalışmalar da bu tarihsel sürecin ürünü. YekitiyTEV-DEM içerisinde Rojava’daki kadının tüm alanlarda örgütlenmesine dönük bir nevi çatı örgütüyüz.

Rojava’da 3 yıldır bir devrim süreci yaşanıyor. Biz de çalışmalarımızı hızlandırdık. Yekitiya Star bu çalışmaları yaparken 3 esas üzerinden hareket ediyor; birincisi dünyadaki kadın mücadelelerinin mirası. İkincisi Rojava’daki devrim süreci. Bu devrim sürecinde büyük bedeller ödendi, büyük şahadetler yaşandı. Üçüncüsü ve en önemlisi Önder Apo’nun kadın özgürlük çizgisi ve perspektifleri, kadın mücadelesindeki emeği bizim için tartışmasızdır. Mücadelemizi bu esaslar üzerinde yürütüyoruz.

Kadın evlerinin yanı sıra Afrin, Kobanê ve Qamişlo’da eğitsel çalışmalar yürüten 3 Kadın Akademisi var.

Savaşın yaşandığı tüm yerlerde olduğu gibi Rojava’da da savaşın etkileri var. Her ne kadar devrim olanaklar yaratsa da, yıkım var; ekonomik sıkıntılar yaşanıyor.

Bunun için toplumun ve kadının ihtiyaçlarına yanıt olmak amacıyla mahallelere kadar komün sistemiyle örgütleniyoruz. İkincisi Kadın Meclisleri var. Üçüncü olarak da kadın kooperatifleri. Şu anda Rojava’nın Kobanê, Qamişlo ve Afrin’de kooperatifler kurulmuş durumda. Buralarda yüzlerce kadın çalışıyor kendi ekonomilerini oluşturuyorlar. Bunlar dışında birçok merkezde atölyeler var. Serêkaniyê’de kadınlar fırın çalıştırıyor. Buradaki savaşta birçok yer kapandı. Ama biz çalıştık. Burada kentin ekmek ihtiyacını karşıladık.

Yekitiya Star’ın 5. Kongresinde büyük kentlerde en az 500 kadına iş alanı yaratmak gibi bir kararımız vardı, bunu yapmaya çalışıyoruz. Amacımız para kazanmak değil, kadınların kendi ekonomisini kurmasını ve yaşamını idame etmesini sağlamak.

Toplumu bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken sadece akademilerle sınırlı tutmuyoruz. Bir bütün olarak toplumu değiştirip dönüştürmeye çalışıyoruz. Bunun için eğitim çalışmalar yapıyor ve ailenin demokratikleşmesi gibi konuları ele alıyoruz.

Kurumlaşmalar var, ama toplumda istenilen düzeyde bir dönüşüm var mı, erkeğin tutumu ne?
Kuşkusuz kadınların da öncülük ettiği devrimde elde edilen kazanımlar, toplumda ciddi değişimlere yol açtı. Ve bu büyük bir ilgiyle karşılandı. Şu anda Rojava devrimine yüzde 80 gibi bir oranda kadın öncülük ediyor. Bu sadece bir alanda değil, yaşamın bütün alanlarında böyledir. Ama hala erkeğin şöyle bir düşüncesi de var; ‘kadın olsun ama benim denetimimde olsun.’

Örneğin kadın erkek boşanmalarında, çocukların yetiştirilmesine ve mirasın paylaşmasına kadar yaşanan anti demokratik ve erkeği koruyan yasaların lağvedilmesi ve her şeyin adil demokratik bir şekilde uygulanması gibi kararların uygulanmasını istedik ve bunu kabul de ettirdik TEV-DEM’de. Ama bu erkekleri zorladı. Her ne kadar teorik olara, kabul etse de, pratikte zorladı.

Yine mahkemelerde kadın hâkimler var. Bizim yaptığımız bu çalışmalar, toplumda olumlu karşılanıyor. Bu kadın mücadelesi için sevindirici. Pozitif bir etki yaratıyor.

Nasıl mahkemeler bunlar?
Kadın evleriyle parelel çalışan mahkemeler kuruldu. Kürt, Arap, Asuri bu topraklarda yaşayan tüm toplumlardan kadınlar başvuruyor. Hakkını arıyor. Eskiden de mahkemeler vardı. Ancak devlet endeksli mahkemelerdi. Bu mahkemeleri oluşturan erkek zihniyetiydi, ondan dolayı kadın kolay kolay gidip başvurmuyordu. Ama bugün bu mahkemeler adil davranıyor. Kuşkusuz kadınların tüm sorunları çözülmüş değil. Ancak kat edilmiş ciddi bir yol var.

Savunma gücü bu konuda oldukça önemli. Rojava devriminde YPJ önemli bir rol oynadı. Bu rol sadece çetelere karşı savaşta değil, kadınlar açısından içerdiği anlamla da ilgili. Bu çete grupları hem fiziki hem de kültürel olarak kadına karşı bir katliam uyguladı. Halep, Serêkaniyê, Til eran, Til Hasil’de bu çeteler camilerden vaaz verip Kürt kadınları helaldir dediler.

Buna karşı YPJ militanları bombalarla onların tanklarının üzerine gittiler. Büyük bir direniş sergilediler. Özellikle bunu görmek gerekiyor. Bu bile başlı başına bir devrimdir.

Bu kadınlarda büyük bir inancı ve iddiayı doğurdu. Biz neden bu kadar büyük mücadele yürütüyoruz. Çünkü biz kendi gücümüz ve örgütlülüğümüze güveniyoruz. Rojava’da hayatın her alanında mücadele yürütüyoruz. Bunun etkilerini Rojava’nın genelinde görebiliyoruz. Eğer bugün Rojava’da saldırılar nedeniyle büyük tahribatlar oluşmamışsa bunda YPJ’nin rolü çok büyüktür.

Kadına dönük şiddetin düzeyi ne, buna dönük mücadele yöntemleri nasıl?
Kadına dönük şiddeti toplumsal bir sorun olarak ele alıyor ve öyle yaklaşıyoruz. Rojava genelinde 17 kadın evi var. Bilinen deyimle sığınma evi, ancak biz sığınma evi değil özgür evler olarak görüyor ve öyle tanımlıyoruz. Bunlar aile içi sorunlar, boşanmalar, kadına karşı şiddetle ilgileniyor ve eğitim çalışmaları yürütüyor. Bir sorun olduğunda mahkeme, asayiş ve kadın kurumuna gidiyor. Bu kurumlar birbiriyle paralel çalışıyor. Ancak kadın sorunu sadece yargıyla ya da hukuk ile çözülecek bir sorun değil. Her şeyden önce ahlaki bir sorundur. Toplumun değişip, dönüşmesiyle çözülecek bir sorundur. Yine kadının ekonomik olarak kimseye muhtaç olmaması için bu sorunun çözülmesi ve kadının bu alanda gelişmesi gerekiyor. Biz de bu çözümleri esas alıyor ve bu yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Yine bu saydıklarım kadar önemli diğer bir çözüm ise erkeğin eğitilmesidir.

Kadına karşı şiddet zihinsel ve toplumsaldır. Biz bu mücadeleyi bir gün ile sınırlı tutmuyoruz. Onun için toplumun bütün alanlarında şiddete karşı örgütlenmeli, gücümüzü büyütmeli ve mücadelemizi yürütmeliyiz.

Yekitiya Star’ın Suriyeli kadınlarla ortaklaşma yönünde çalışmaları da oldu. Suriye’deki çok parçalı, çok cepheli duruma karşı demokratik Suriye mücadelesinde kadınlar ortak bir cephe olabilecek mi?
Ortadoğu’da genel olarak sivil ve demokratik güçler zayıf. Özgürlük sorunu sadece erkeklerin ya da kadınların sorunu değil Hepimizin sorunudur. Belki de erkeklerin daha çok sorunudur. Devrimden sonra Suriye kadın İnisiyatifi kuruldu. Bu İnisiyatif’in kurulmasında Kürt kadınlarının rolü önemliydi. Şu anda Suriye’de yaşayan kadınlar, bu inisiyatif çatısı altında mücadele veriyor. Biz de bu inisiyatif içerisinde yer alıyoruz. Bizim ittifakımız sosyal, stratejiktir. Örneğin çete grupları Rojava’ya saldırdı, kadına karşı insanlık dışı şiddet uygulanıyor. Bu inisiyatif bunlara karış tavır almak zorunda. Özellikle kadına ve toplumsal olaylar konuları önemli. Çünkü biz kadın sorununu bir cinayet ile sınırlı görmüyoruz. Biz kadın sorununu bir ulusun sorunu olarak görüyoruz. İnisiyatifin amacı da bu ihtiyaçtan kaynaklandı ve kuruldu. Yine Rojava’da Sara adlı kuruluş var. Bu kuruluşun amacı da kadına karşı şiddet, koşullarını ortadan kaldırmak ve bunun için mücadele etmektir. Yine çocuk haklarını korumak için kuruluşlar var. Bütün bu kuruluşlar kendi başına bağımsız ve ayrı çalışıyorlar. Ancak kadın ve çocuk hakları için ortak mücadele içerisinde ve ittifak halindeler.