Jane Arraf / Sangar Khaleel
*IŞİD tarafından kaçırıldıktan yedi yıl sonra, bu Iraklı dini azınlığın bazı üyeleri Suriye’de Türk devletinin desteklediği guruplar tarafından hala esir tutuluyor. Bazıları ise ölen IŞİD militanlarının ailelerinin elinde.
*Êzidîler Irak vatandaşı olmalarına rağmen, Bağdat’taki hükümet, esirleri kurtarmak için ne gerekli paraya ne de güce sahip olduğunu iddia ederek, hiçbir zaman herhangi bir faaliyete katılmadı.
Abbas Hüseyin’in genç oğlunun gönderdiği sesli mesajların gerçekçiliği yürek parçalayıcı. Yedi yıl önce IŞİD militanları tarafından kaçırılan Irak’ın Êzîdî azınlığına mensup çocuk, annesini soruyor ve babasının neden iletişim kurmadığını merak ediyor.
Oğlu, işsiz babasına geçen yaz gönderdiği mesajlarda, ailesi talep edilen ödemeleri yapmadığı için, kendisini kaçıran kişinin onun daha fazla mesaj göndermesine izin vermeyeceğini söylüyor.
“Baba, paran yoksa sorun değil. Bana haber ver,” diyor hâlâ bir çocuk sesine sahip olan genç. “Çalışıp para biriktireceğim ve seninle konuşmama izin vermesi için ona vereceğim.”
Hüseyin, oğlunun ve diğer beş akrabasının, paralı askerler ve Suriyeli muhaliflerden oluşan, Türkiye destekli bir silahlı muhalif gruplar koalisyonu olan Suriye Ulusal Ordusu’na katılan eski bir IŞİD militanı tarafından Türkiye’nin kontrolündeki kuzey Suriye’de alıkonulduğunu bir yıldan fazla bir süredir biliyor.
Ancak, acı verici bir şekilde onun ulaşamayacağı bir yerdeler IŞİD’in Irak ve Suriye’nin bazı kısımlarını ele geçirirken kaçırdığı yaklaşık 3000 Êzîdî’den sadece birkaçı…
Gün geçtikçe umutlar tükeniyor
Kayıpların çoğunun öldüğü varsayılırken, yüzlercesinin hayatta olduğu ve Suriye veya Türkiye’de esir tutulduğu düşünülüyor. Bazı örneklerde, aileleri nerede olduklarını biliyorlar ve hatta onlarla veya onları kaçıranlarla temas halindeler. Ancak hem hükümetlerden ve özel bağışçılardan gelen mali destek hem de kayıp Êzîdîleri bulma konusundaki kendi kararlılıkları tükendi.
IŞİD, 2014 yılında Irak’ın üçte birini ve komşu Suriye’nin büyük bir bölümünü ele geçirerek kendisini hilafet devleti olarak ilan etti, bir İslam imparatorluğu kurduğunu iddia etti. Grup, Kuzey Irak’ın Şengal bölgesindeki Êzidî bölgesini ele geçirdi ve bu kadim dini azınlığa karşı bir soykırım kampanyası başlattı. 3000’den fazla kişiyi öldürdü ve 6000’ini esir aldı, birçok kadın ve kız çocuğunu cinsel köle haline getirdi.
Ağustos 2014’te IŞİD’den kaçan Irak’taki Êzîdî azınlığın üyeleri… IŞİD, Êzîdîlere karşı bir soykırım kampanyası başlattı, binlerce kişiyi öldürdü veya köleleştirdi.
Irak Kürdistan Bölgesel Hükümetine göre, esir alınan Êzîdîlerin yaklaşık yarısı ya IŞİD’den kaçtı ya da kurtarıldı, yaklaşık 3000 kişi ise hala kayıp, kaderleri tam olarak bilinmiyor. Hayatta kalanların çoğunun, ya saklanarak ya da gözaltı kamplarında, ölen IŞİD’lilerin aileleriyle birlikte yaşadığına inanılıyor. Diğerlerinin ise Suriye veya Türkiye’deki farklı aşırılık yanlısı gruplar tarafından esir tutulduğu düşünülüyor.
Çocuklar Êzîdî olduklarını unutmuşlar
Hüseyin, kendi güvenliği için kimliği açıklanmayan oğlundan günde yaklaşık 1 dolara inşaatta çalışmaya zorlandığını haber almış.
Ancak, Hüseyin esir olan altı akrabasının her biri için talep edilen 9000 doları denkleştirmeden, sevdiklerini eve nasıl getireceğini bilmiyor.
Hüseyin, 2020 yazında çocuğuyla yeniden temas kurduğundan beri, onu kaçıran kişiye ödemek için 600 dolar ve bir diğeri için de 1200 dolar biriktirdiğini söyledi. Ama bu çocuğu kurtarmak için yeterli değildi, oğlunun ona mesaj göndererek iletişimde kalmasını sağlaması için bile yeterli değildi.
Son zamanlarda, Hüseyin, oğlunu ve akrabalarını kaçıran kişinin kendisi ile tekrar temasa geçtiğini söyledi.
Hüseyin, “Bir hafta önce, onları esir tutan adamla Facebook üzerinden konuşuyordum ve bana, ‘Çocuklarla konuşmak istiyorsanız, bana her seferinde 300 dolar ödemeniz gerekiyor’ dedi” diye belirtti. “Ona bunu karşılayamayacağımı söyledim ama irtibatta kalalım dedim.”
Hüseyin, Kürdistan bölgesinde yaşadıkları daha büyük kampta çıkan bir yangının ardından ailesini taşıdığı Şengal Dağı’ndaki bir kampta hayatta kalabilmek için şimdi yardım kuruluşlarına muhtaç. “Ailemden geriye kalanların da yanmasını istemedim” diyor.
IŞİD Êzîdî esirleri Türkiye’de tutuyor
Üç oğlunun 2014 yılında IŞİD tarafından yakalandığını anlatan Hüseyin, bir yıl sonra Suriye’ye ve ardından komşu Türkiye’ye götürülen diğer beş akrabası ile birlikte daha bebekken yakalanan en küçük oğlunun özgürlüğünü satın almak için borç para bulmayı başardı. Hüseyin, ailesinin altısı için 30.000 dolar ödediğini ve sevdiklerini Irak-Türkiye sınırından teslim aldığını söyledi.
2015’ten 2020’ye kadar geçen beş yılda diğer iki oğlunun akıbetini bilmiyordu. 2020 yazında hala esir tutulan diğer akrabalarından gerçeği öğrendi.
Akrabaları kendisine en büyük oğlunun 2017’de Suriye’de IŞİD’in fiili başkenti haline getirilen Rakka’daki bir dini okula düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü söylemişler. Oğlu 13 yaşındaymış.
2014’ten 2019’a kadar yaklaşık 400 esir Êzîdî’yi geri getiren Êzîdî kurtarıcı Abdullah Shrim, Hüseyin’in oğlunu esir tutan savaşçıyla da temas halinde olduğunu söyledi.
Maddi destek veren kalmadı
“Şengal’in Arıcısı” adlı bir kitabın konusu olan Shrim, 2014’ten önce Suriye’de bal tüccarıydı. Akrabalarından 56’sı yakalandıktan sonra bağlantılarını bir kurtarma ağı kurmak için kullandı.
2014’ten bu yana, Neçirvan Barzani’ye bağlı bir ofis, Êzîdî ailelerin esir akrabalarını geri getirme masraflarını karşılamıştı. Ama şimdi, Şengal’de kamplarda ya da evlerinin yıkıntılarında çaresizce yoksulluk içinde yaşayan ailelerin çoğu, aile üyelerini kurtarmak için artık para toplayamıyor.
Êzîdîler Irak vatandaşı olmalarına rağmen, Bağdat’taki Irak hükümeti, bunu yapmak için ne gerekli paraya ne de güce sahip olduğunu iddia ederek hiçbir zaman kurtarılmaları yönündeki faaliyetlere katılmadı.
Yaklaşık iki yıl öncesine kadar, kurtarıcı Shrim her ikisine de, yani hem paraya hem de imkana sahipti.
Irak Kürdistan Bölgesindeki Khanke köyünde, Shrim oturma odasının zeminine haritalar ve diyagramlar açmış, her biri Suriye’de köle tutulan bir Êzîdî kadın veya çocuğun geçmişte kurtarılmasında rol oynamış. Mühendis oğlu tarafından çizilen diyagramlar, tutsakların tutulduğuna inanılan evlerin yakınındaki yerleri gösteriyor.
Bir Amerikan yardım kuruluşu, hayatta kalan Êzîdîleri aramasına yardımcı olması için ona Suriye şehirlerinin ayrıntılı haritalarını vermiş. Beş yıl boyunca bir kaçakçılık şebekesi işletirken, Shrim, Kürdistan bölgesel hükümetinden gelen fonları, özel bağışları ve kayıp Êzîdîlerin akrabalarının sevdiklerini kurtarmak için her yerden ödünç aldığı parayı kullanmış.
IŞİD tarafından kaçırıldıktan yedi yıl sonra, bu Iraklı dini azınlığın bazı üyeleri Suriye’deki savaşçılar tarafından hala esir tutuluyor. Bazıları ise DAİŞ militanlarının ailelerinin elinde.
Irak ve Kürdistan Hükümeti engelliyor
Sınır geçişlerinden biri, Shrim’in köyünden sadece bir saatlik araba mesafesinde, ancak Iraklı Êzîdîlerin Suriye’ye geçişi Kürt ve Irak makamları tarafından genellikle engelleniyor.
Irak hükümeti, IŞİD çetelerinin eşlerinin ve çocuklarının tutulduğu ve erişimlerinin sıkı bir şekilde kontrol edildiği Irak’taki kamplarda köle tutulan Êzîdîleri bulmaya yönelik sistematik bir çaba göstermedi.
Duhok yakınlarındaki Sharya kampı. IŞİD’in Irak’ta kontrol ettiği son toprakları da kaybetmesinden dört yıl sonra, on binlerce Êzîdî hâlâ kamplarda yaşıyor ve yıkılan evlerini yeniden inşa etmek için mali yardım bekliyor.
Shrim, “Esas önemli şey para değil,” diyor. “Irak hükümeti, kamplara ve diğer yerlere bakmak için Suriye’ye gitmemize izin vermeli. Orada arama yapmak için bize Irak kamplarına girme izni vermeliler.”
Türkiye’ye kaçırılan çocuk ve kadınlar
Kaybolan ve hala hayatta olanlardan Shrim, bebekken alınan çocukların çoğunlukla Türkiye’de olduğuna, genç kadın ve kızların büyük ölçüde kuzey Suriye’de, paralı askerler veya Türk kontrolündeki şehirlerde IŞİD bağlantılı savaşçılar tarafından esir tutulduğuna inandığını söyledi.
Her ne kadar ipuçlarının çoğu tükenmiş olsa da, Shrim ara sıra hayatta kalan Êzîdîlerin hala esir tutulduğu hakkında bilgi alıyor. Ancak daha geniş bir destek olmadan, o ve diğer kurtarıcıların bu ipuçlarına göre hareket etme imkanı çok az.
IŞİD’in kontrol ettiği son toprakları da kaybetmesinden iki yıl sonra bile halen Şengalli Êzîdî ailelerin çoğunun hâlâ kayıp aile üyeleri var.
Shrim, “Hayatta kalanlardan bazıları Avustralya, Kanada veya diğer ülkelere gidiyor ve ailenin bir parçası orada ve diğer parçası hala kayıp” diyor “yani ne yapacaklarını bilmiyorlar.”
Kaynak: New York Times, Yeni Yaşam
Çeviri: Serap Güneş/ Rojnews