Boğaziçi Üniversitesi’nden 12 öğrenci, üniversiteye atanan ‘kayyım rektör’ Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto eylemlerinde ‘LGBTİ+ flaması taşıdığı ya da yanında durduğu için’ bugün hakim karşısına çıktı. İddianamede öğrencilerin ‘direnme’ suçlamasıyla altı aydan üç yıla kadar hapsi isteniyor.
İstanbul 24’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugünkü duruşma için mahkeme üç dakika ayırmıştı. Avukatlar, duruşma gününden önce yargılamanın adliyenin büyük duruşma salonunda yapılmasını istemişti. Çünkü salonda seyircilere ayrılmış beş, sanıklara ayrılmış üç koltuk vardı. Ancak talep reddedildi.
Yaklaşık yarım saat gecikmeli başlayan duruşmanın başında avukatlar, öğrencilerin sayısının çok olması, savunmaların da uzun olması nedeniyle Covid-19 tedbirleri kapsamında savunmaların başka bir gün alınmasını talep etti. Bunun üzerine mahkeme, öğrencilerin kimlik tespitini yaptı.
‘Derhal beraat’ talebi
Kimlik tespitinden sonra öğrencilerin avukatlarından Levent Pişkin, yöneltilen suçun oluşmadığını belirterek tüm sanıkların derhal beraatını talep etti.
Hâkim, iddianameyi okuduktan sonra öğrencilerden daha önce fotoğraflarının istendiğini hatırlatarak görüntü tespit tutanağıyla karşılaştırmak için öğrencilerin fotoğraflarını teslim etmesini istedi.
Hâkimden sonra avukat Pişkin söz alarak adli kontrol uygulamasının ölçülü olmadığını belirterek kaldırılmasını istedi. Görüşü sorulan duruşma savcısı, öğrencilere atılı suçun mahiyeti gereğiyle uygulamanın devam ettirilmesini talep etti.
Mahkeme öğrencilerin karakola imza verme şeklindeki adli kontrol uygulamasını kaldırdı ancak yurt dışına çıkış yasaklarının devam etmesine hükmetti. Hâkim, derhal beraat talebinin de bu aşamada reddedilmesine karar verdi.
Öğrencilerin savunması 28 Haziran’daki duruşmada alınacak.
Ne olmuştu?
Okuldaki Güney Kampüs’ün ana giriş kapısı üzerinde bir öğrenci 1 Şubat’ta LGBTİ+ bayrağı açmış, bu sebeple üniversitede öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştı. Disiplin kurulu 25 Mart’ta toplanacağı için dört öğrenci, LGBTİ+ bayrağı taşıyan öğrenciye destek olmak amacıyla aynı gün LGBTİ+ bayrağı taşıyarak Kuzey Kampüs’ten Güney Kampüs’e geçmek istemiş ancak gözaltına alınmıştı.
Öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren sekiz öğrenci de Kuzey Kampüs girişinde gözaltına alınmıştı. Öğrenciler bir gün sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürülmüştü. Onlar adliyedeyken bina önünde toplanan öğrenciler gözaltıları protesto ederken gözaltına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Celal Sarıdere’nin hazırladığı iddianame, bu ‘gözaltı sarmalı’ndan dolayı ‘tarihsel hatalar’ barındırıyor. Örneğin, olay günü olarak ana giriş kapısında LGBTİ+ bayrağı açılan gün olarak yazılmış. 26 Mart’ta yapıldığı belirtilen çadır kurma yarışması ve ‘Konserli Kasap Havası Atölyesi’ de iddianamede yer alıyor.
Savcı, iddianamede öğrencilerin ‘LGBTİ+ flamasını omzuna sardığını’ ve ‘LGBTİ+ renkleri, bayrakları açarak eylem yapan grubun içerisinde’ bulunduğunu belirtiyor. Ancak iddianamede bunun nasıl bir suç oluşturduğuna ilişkin herhangi bir tespit bulunmuyor.
İddianamede, polise direnme suçlamasıyla gözaltına öğrencilerin ‘terör arşiv kayıtlarına’ bakıldığı, kayıtlarda bir şey bulunmadığı da belirtiliyor.
Kaynak: Diken