“Lezbiyen Gey Biseksüel Trans Hareketi Türkiye’de 20 yılını geride bıraktı. Bu 20 yıl boyunca hareket hem kendi içinde hem de diğer toplumsal hareketlerle çekişmeler, ayrışmalar, karşıtlıklar yaşadığı gibi dayanışma ağları da ördü, ittifaklar kurdu ve kitleselleşti.
Geçtiğimiz yıl İstanbul Onur Yürüyüşü’nde 20 bin kişi birlikte yürüdük. Yürüyüşteki birleştirici unsur cinsiyet kimliklerimizin, cinsel yönelimlerimizin bu topraklarda var olabilmesiydi. Bugün geldiğimiz noktada, gerek yerel gerek uluslararası arenada, her türden LGBT varoluşuna, direniş yöntemine tanık olmaktayız.
Her şeyden önce bizzat devlet erkanı, yetkilileri tarafından hasta, sapkın, günahkar ve kabahatli sayıldığımız bir toplumda eşitlik talebini dillendirmemiz bir direnişti. Muhalif alanlarda dahi prim verilen, hegemonik dille her daim yeniden üretilen, dayatılan kadınlık ve erkeklik rollerine rağmen kendi öznelliklerimizi, kendi cinsiyet performanslarımızı sergilememiz bir direnişti. Toplumun “biricik” yapı taşı ailenin, üreyen heteroseksüel evliliklerin karşısına “Aşk Örgütlenmektir” sloganlarıyla çıkmamız da bir direnişti. “Evlat” olmaktan başlayarak ilkokuldan üniversiteye dek “öğrenci” olmakla süren, iş hayatındaysa “çalışan” olmakla katmerlenen zorunlu heteroseksüellik baskısına karşı çıkmamız, açılmamız da direnişti. Yatak odamız, fantezilerimiz, aşklarımız direnişti. Trans ve eşcinsel cinayetlerine karşı hiçbir önlem almayan, yaptırım uygulamayan, hak savunucularını bir bir içeri alan iradeye karşı, adaletten yoksun sarayların önlerinde bekleyişimiz direnişti.
Bizler de bu sene 24-30 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek 21. İstanbul Onur Haftası için “Direniş” temasında karar kıldık. Gelin mücadelemizin 21. yılında dayanışmamız ve ittifaklarımızla, çekişme, ayrışma ve karşıtlıklarımız dahil, her türden deneyim ve çeşitliliğimizle beraber; neşemizi, coşkumuzu, ritmimizi ve direnişimizi yükselterek mücadeleye her zamankinden daha kalabalık ve daha yüksek sesle devam edelim!”