Evrensel
Yıllardır gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve sorumluların yargı önüne çıkması için meydanlarda olan Cumartesi Anneleri, gözaltında işkenceye uğrayarak katledildiği tespit edilen Rıdvan Karakoç’un faillerinin bulunmasını talep etti.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 412. haftasında bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. “Failler belli kayıplar nerede” pankartı önünde ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle oturan Cumartesi Anneleri’ne, Roboski’de katledilen 34 yurttaşın aileleri ve çok sayıda yurttaş da destek verdi.
Anneler bugünkü eylemlerinde gözaltında katledilen Rıdvan Karakoç’un akıbetini sordu. Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç, “18 yıldır kardeşimin ve diğer kaybedilenlerin katillerini arıyoruz. Onların mezar yerlerini öğrenmek istiyoruz. Bizi hiçbir hükümet, resmi kurum duymadı” dedi. Yetkililerin kayıtlara karşı kör ve sağır olduğunu dile getiren Karakoç, “Bizler birçok kayıp yakınından daha şanslıyız. Bizim bir çiçek bırakacağımız bir mezar taşımız var. Ama bizim kadar şanslı olmayan, bir mezar taşı bile olmayan binlerce kayıp yakını var. Devlet bizi bir mezar taşına sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissettirecek duruma getirdi” diye konuştu. Yıllardır kayıplar için haykırdıklarını dile getiren Karakoç, “Ne zaman duyacaksınız feryadımızı” diye sordu ve ekledi:
“Duyun artık feryadımızı. Failleri, sorumluları ortaya çıkarın, yargılayın. Çok şey mi istiyoruz? Katillerin, sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Bin yıl da geçse, sorumlular adalet karşısına çıkarılmadığı sürece, bizler yakınlarımızın akıbeti sormaya devam edeceğiz.”
‘Evi gözetleyen polisler o tarihten sonra çekildi’
Bu haftanın basın açıklamasını 1995 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun Koç okudu. Koç, kayıpların akıbetlerinin açığa çıkartılması için etkin, şeffaf ve bağımsız soruşturmalar yürütülmesi talebinde bulunarak, kayıplardan sorumlu olanlara hakkaniyete uygun bir ceza verilmesini istedi. 18 yıldır Rıdvan Karakoç’un ölümünden sorumlu olanların hala yargı önüne çıkartılmadığına dikkat çeken Koç, “20 Şubat 1995 yılından bu yana Rıdvan’dan haber alınamıyor. O güne kadar Karakoç’un evini gözetim altında tutan polisler, o kaybedildikten sonra evinin önünden çekildi. Ev baskınları o tarihten bu yana durdu. Gözaltına alındığı inkâr edilen Rıdvan’ı ısrarla arayan ailesine, üç ay boyunca devletin tüm kurumlarında ‘bizde yok’ cevabı verildi. Rıdvan’ı gözaltına alanlar, sorgulayanlar bilinmesine rağmen hukuk işletilmedi. Failler korunarak daha sonraki zorla kaybetmeler için İstanbul cesaretlendirildi” dedi.
O dönem yine gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın cenazesini arayan ailesinin, Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nda Karakoç’a ait işkence görmüş haldeki cenazesinin fotoğrafının bulunduğunu hatırlatan Koç, cenazenin kimsesizler mezarlığına gömüldüğünün ortaya çıktığını söyledi. Karakoç kaybolduğunda emniyet müdürünün Necdet Menzir, Emniyet Genel Müdürü’nün ise Mehmet Ağar olduğunu hatırlatan Koç, sorumlular yargılanmadan bu dosyaların kapanmayacağını sözlerine ekledi.
Cumartesi Anneleri, açıklamanın ardından 413’üncü haftada bir araya gelmek üzere meydandan ayrıldı.